29 Kasım 2014 Cumartesi

Kentsel dönüşüme verilen finansal destekler ve teşvikler

Yaşamakta olduğumuz binaların bizleri depreme karşı korumak bir tarafa hayatımız açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu 17 Ağustos 1999 Gölcük, 12 Kasım 1999 Düzce ve 23 Ekim 2011 Van depremleri ile en acı şekilde öğrendik. Güzel ülkemizin deprem kuşağında olduğunu artık hepimiz biliyoruz ve bu gerçeği değiştiremeyiz ama binalarımızı bu gerçeğe uygun hale getirebiliriz. Kentsel dönüşüme verilen finansal destekler ve teşvikler bu anlamda çok önemli bir fırsat sağlıyor. Yazımda kentsel dönüşümü ve teşvik tedbirlerini açıklamaya çalışacağım.

18 Kasım 2014 Salı

Konut piyasası nereye gidiyor ?

TÜİK tarafından 24 Ekim tarihinde yayınlanan Konut piyasası verileri, Ağustos 2014 ayında başlayan canlanmanın Eylül ayında da artarak sürmekte olduğunu ortaya koyuyor.

Konut piyasasının diğer yatırım araçlarına nazaran sağladığı yüksek getiriyi rakamlarla ortaya koymak için, TCMB tarafından yayınlanan Konut Fiyat Endeksine bakmanın yeterli olacağını düşünüyorum. 2010 yılı konut fiyatlarını 100 olarak esas alan aşağıdaki verileri incelediğimizde konut fiyatlarının Ağustos 2014'e kadarki dönemde asgari % 60 oranında artarak yatırımcısına enflasyon oranının iki katına yakın (*) getiri sağladığını görmekteyiz. Mevduat ve Tahvil Faizinin yatırımcısına ancak enflasyon düzeyinde getiri sağladığı, Altın’ın yatırımcısını üzdüğü, Borsanın ise istikrarsız seyri nedeniyle yatırımcısına güven vermediği günümüz piyasa koşullarında, enflasyon oranının iki katına yakın getiri sağlayan konut piyasası yatırımcıların favorisi haline gelmiş durumda.

1 Kasım 2014 Cumartesi

Tarımsal Yatırımların Desteklenmesi ve Hibeler

Tarımsal yatırımların desteklenmesi ve hibeler kapsamında faaliyet gösteren kurumları üç alt başlıkta değerlendirebiliriz. sistemin işleyişinde detaylara girerek okuyanları sıkmadan kısa bir özet yaparak ilgilenenlere yardımcı olmaya çalışacağım. 


Kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi programı kapsamında tarıma dayalı yatırımların desteklenmesine ilişkin tebliğ, 26 Ekim 2014 tarihili Resmi gazetede yayınlandı.  Kırsal alanda gelir düzeyinin yükseltilmesi, tarımsal üretim ve tarıma dayalı sanayi entegrasyonunun sağlanması için küçük ve orta ölçekli işletmelerin desteklenmesi amacıyla hazırlanan bu tebliğ ile belirlenen konulardaki tarımsal yatırımlara %50 Hibe desteği verilmektedir.

25 Ekim 2014 Cumartesi

Bireysel Kredi Notu

Benim bireysel kredi notum acaba kaç? sorusunun cevabı, son zamanlarda pek çok kişi tarafından merak edilmeye başlandı. Tüketici Kredisi, Konut Kredisi, Taşıt Kredisi gibi bireysel kredilerin,  bankaların kurumsal risk iştahı esaslarına göre merkezi bir tahsis birimi tarafından değerlendirilmesi uygulamasının bir sonucu olarak, bireysel kredi notu uygulamasına geçildi. Tüketicinin bu konudaki merakını/ihtiyacını gidermeye yönelik web sayfası nın kullanıma açılması ve bu konuda görsel yayın organlarında reklam yayınlanmasından sonra konuya ilgi daha da arttı.
Bireysel kredi notu hesaplanması uygulamasında bankadan bankaya değişmekle birlikte ana hatları ile sistem şöyle işlemektedir. Müşteri banka şubesinden bireysel kredi talep ettiğinde, talep eden kişiye ait kimlik ve aylık gelir bilgileri sisteme girilir.  KKB(*) kayıtlarından o kişiye ait veriler süzülerek sistem tarafından 0 ile 1.900 arasında puanlama yapılır. Bireysel kredi notu hesaplanması sonucunda belirli bir sınırın üzerinde puan alanların (Beyaz segment ) geliriyle uyumlu kredi talepleri Şube girişleri tamamlandığında anında onaylanmakta, bu sınırın altında puan (Gri segment) alanların kredileri ise merkezi tahsis birimi onayına gitmekte, bu birim tarafından  incelemeye tabi tutulduktan sonra sonuçlandırılmaktadır. Çok düşük puan alan (Siyah segment) müşterilerin kredi talepleri ise merkezi tahsis biriminin incelemesine dahi gitmeden, daha şube girişi  tamamlandığında sistem tarafından anında red edilmektedir. Hangi puan'ın hangi guruba gireceği bankanın kurumsal risk iştahına göre farklılık göstermektedir.

28 Eylül 2014 Pazar

Yatırımlarda Devlet Yardımları ve Teşvikler

Yatırımlarda Devlet Yardımları ile, ülkemiz kaynaklarının katma değeri yüksek, bölgesel gelişmişlik farklılığını gidermeye yönelik, büyük ölçekli ve stratejik yatırımlara yönlendirilmesini amaçlamaktadır. 19.06.2012 tarihli Resmi gazetede yayınlanan "Yatırımlarda Devlet yardımları hakkında karar" günümüze kadar muhtelif değişiklikler geçirmiş olup, güncel hali aşağıda özetlenmeye çalışılmıştır.

Kimler Yararlanabilir
Türkiye’deki Yatırım Teşvik Programı kapsamındaki uygulamalarla sağlanan desteklerden, her bir uygulamanın gerektirdiği koşulları sağlamak kaydı ile;
  • * Gerçek kişiler, adi ortaklıklar, sermaye şirketleri, birlikler, kooperatifler, iş ortaklıkları,
  • * Kamu kurum ve kuruluşları,
  • * Kamu kuruluşu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üniversiteler
  • * Dernekler ve vakıflar
  • * Yurt dışındaki yabancı şirketlerin Türkiye’deki şubeleri

faydalanabilir.

4 Eylül 2014 Perşembe

UKRAYNA ÜZERİNDE AVRUPA BİRLİĞİ-RUSYA BİLEK GÜREŞİ

Ukrayna krizini kendi lehine neticelendirmek amacıyla Avrupa Birliği ile Rusya arasında giderek tırmanan gerilim  karşılıklı açıklanan yaptırımlar Ukrayna üzerinde Avrupa Birliği-Rusya bilek güreşini andırmaktadır. Avrupa Birliğinin, Ukrayna'daki ayrılıkçıları desteklemekle itham ettiği Rusyayı izlediği bu politikadan vazgeçirmek için açıkladıkları bir dizi yaptırıma Rusya AB den Tarım ve hayvancılık ürünü ithal yasağı getirerek karşılık verdi. Rusya'nın bu yanıtına karşılık AB liderleri 5 Eylüle kadar bu tutumundan vazgeçmemesi halinde yeni yaptırımlar açıklayacağını ilan ederek karşılık verdi. AB nin yeni açıklayacağı yaptırımların Rus mali piyasasını hedef alacağı, Rus bankaları ve firmalarının AB piyasalarından borçlanmasına kısıtlamalar getirilmesi bekleniyor.

23 Ağustos 2014 Cumartesi

TÜKETİCİLERDEN FAİZ DIŞINDA ALINACAK ÜCRET, KOMİSYON VE MASRAFLARA İLİŞKİN YÖNETMELİĞİ TASLAĞI

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, uzun zamandan beri beklenmekte olan, tüketicilerden faiz dışında alınacak ücret, komisyon ve masraflara ilişkin Yönetmelik taslağını nihayet 21 Ağustos 2014 tarihinde yayınlayarak ilgili tarafların görüşüne sundu. Taslağı incelediğimde ilk bakışta dikkatimi çeken hususları  ve konuya ilişkin değerlendirmelerimi paylaşmak istedim.

Tüketicilerden faiz dışında alınacak ücret, komisyon ve masraflara ilişkin yönetmelik taslağı ile getirilen en önemli değişiklik kanaatimce, Bankaların tüketicilerden alabilecekleri ücret ve komisyonların, bu yönetmelik ekinde yer alan listedekilerle sınırlandırılmış olmasıdır. Daha önce bu konuda herhangi bir kısıtlama olmadığından, her bankanın kendince uygun gördüğü isim altında çok farklı komisyon ve masraf alındığına tanık oluyorduk. Bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile kaldırılacak olan ücret kalemleri listesini incelediğimde (Kiralık kasa ziyaret ücreti, Bozuk para tümleme ücreti, kendi hesabına para yatırma ücreti vb.) bankaların      bu konudaki yaratıcılığının sınır tanımadığını düşünüyorum. 

6 Temmuz 2014 Pazar

FİNANSMAN KAYNAĞI OLARAK SERMAYE PİYASASI ARAÇLARI


Türkiyenin en büyük 500 Sanayi kuruluşu – 2013 araştırma sonuçlarına göre, en büyük 500 kuruluşumuzun aktif büyüklüğünün % 57 sinin yabancı kaynaklardan, ağırlıklı olarak da Banka kredilerinden oluşması, firmalarımızın gerek sermaye temini gerekse borçlanma kaynağı olarak sermaye piyasası araçlarını kullanma yetersizliğini ortaya koymuştu. En büyük 500 sanayi kuruluşumuzun sadece 83 tanesinin  halka açık şirket olması da bu kanaatimizi teyit etmektedir.

29 Haziran 2014 Pazar

İSO TÜRKİYENİN 500 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU-2013 ARAŞTIRMA RAPORUNUN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan 2013 yılı Üretimden satışlar verilerine göre "Türkiyenin 500 büyük sanayi kuruluşu sıralaması" ve bu veriler baz alınarak hazırlanan araştırma raporu bize, firma yönetiminin kurumsallaşması/profosyonelleşmesi açısından ülkemizdeki en iyi örneklerin bulunduğunu varsaydığımız en büyük 500 sanayi firması düzeyinde bile  finansal açıdan yöntemsel sorunlar olduğunu ortaya koymuştur.

21 Haziran 2014 Cumartesi

YATIRIM KARARI VE FİNANSMANI

Firmalar ne kadar güçlü olsalar da, sınırsız mali kaynaklara sahip olmadıklarından tüm yatırımlarını aynı anda finanse etme imkanına sahip olmazlar. Kısıtlı imkanlarıyla hangi projesini finanse edeceğini belirleyerek yatırım kararı verebilmeleri için firmaların bir dizi finansal değerlendirmeler yapması gerekmektedir. 


Projeleri arasından hangisine öncelik vereceğini belirleyerek yatırım kararı vermek isteyen firma yatırım projelerinin ortalama verimliliklerini hesaplamalıdır. Yatırım tutarının beklenen net nakit girişlerine oranlanması ile hesaplanan Yatırım Ortalama verimliliği en yüksek olan yatırıma öncelik verilmelidir. Yatırım kararı verilebilmesi için karlı olması, projesinin karlı olabilmesi için ise beklenen verim oranının işletmenin ortalama sermaye (Kaynak) maliyetinden fazla olması gerekir. Yine aynı verilerden hareketle geri ödeme süresi de hesaplanabilir. Beklenen net nakit girişleri ile en kısa sürede yatırım tutarını karşılayan, riski en az yatırım olarak kabul edilmektedir. 

10 Haziran 2014 Salı

FAİZ ORANLARI DÜŞER Mİ ? - 2

Avrupa Merkez Bankası (ECB) nin 5 haziranda yaptığı toplantıda faiz oranını % 0,25 ten % 0,15 e düşürmekle kalmayıp mevduat faizini de sıfır seviyesinden negatif  % 0,10' a düşürmesi bizde de  faiz oranları düşer mi ? sorusunu akıllara getirmektedir.

Mevduata negatif faiz uygulanmasını içeren bu kararlara göre, zorunlu karşılıklar dışında parasını ECB' ye yatıran bankalar faiz olmak yerine % 0,10 faiz ödeyecekler yanı yatırdıklarından daha az para alacaklar. Teoride bilinen negatif faiz yönteminin fiilen uygulandığı başka bir örneği hatırlamıyorum. Bu açıdan ilgi çekici bulduğumu söyleyebilirim.


7 Haziran 2014 Cumartesi

BANKALARDA KREDİ RİSKİNİN DERECELENDİRİLMESİ


Bankacılık sistemimizin BASELL kriterleri doğrultusunda yapılandırılmasına yönelik düzenlemelerde son zamanlarda kayda değer artış yaşandı. Bu kapsamda olmak üzere bankaların sermeye yeterliliğinin ölçülmesine yönelik kredi riskine esas tutarın içsel derecelendirmeye dayalı yaklaşımlar ile hesaplanmasına ilişkin taslağı BDDK' nın web sayfasında yayınlandı. Taslağı incelediğimde dikkatimi çeken hususları aşağıda özetlemeye çalıştım

29 Mayıs 2014 Perşembe

Tüketici işlemlerinde Kefil lehine Düzenleme

Bugün yürürlüğe giren  6502 sayılı Tüketicinin korunması hakkında kanunun  4/6.maddesinde yapılan düzenleme ile tüketici işlemlerindeki şahsi teminatlar adi kefalet olarak kabul edilmiş olup, bu tanımlama ile 28 Mayıs 2014 tarihinden itibaren tüketici işlemlerinde  kefil hakkında asıl borçlu ile birlikte yasal takip işlemi başlatılmasının önüne geçilmiştir.   

24 Mayıs 2014 Cumartesi

KAPİTALİZME FARKLI BİR BAKIŞ

Sermayenin kazancının ülkelerin milli gelir artışından fazla olmasının servetin küçük bir azınlıkta toplanması sonucunu doğuracağını, gelir ve servet bölüşümündeki eşitsizliğin aşırı boyutlara ulaşmasının kapitalizm ve demokrasi için tehdit oluşturduğunu söyleyen Thomas Piketty, "21.Yüzyılda Kapital" isimli kitabında sistemin ve demokrasinin kendisini koruması için bir dizi çözüm önerilerinde bulunmuş.

14 Mayıs 2014 Çarşamba

FİNANSAL YÖNETİMDE ÖZ KAYNAK-BORÇLANMA İKİLEMİ

Yatırımın sermaye artışıyla mı yoksa borçlanma artışıyla mı finanse edilmesinin firma açısından daha rasyonel olacağına karar verilmesi, optimum finansal kaldıraç oranına ulaşılması firma açısından hayati önem taşımaktadır. Finansal yönetimde öz kaynak-borçlanma ikilemi konusunda sağlıklı kararlar verilebilmesi için   aşağıda yer alan bir takım değerlendirmeleri gözden geçirmeliyiz. 

1 Mayıs 2014 Perşembe

Finansal Yönetimde Karlılık ve Likidite ikilemi

Ticari bir işletme için birinci öncelik karlılık mı olmalı yoksa eşitlik, gelir bölüşümünün adil dağılımı, hak, hukuk adalet, vatan, millet gibi sosyal değerler mi daha öncelikli olmalıdır ? Bankanın Merkez Şube müdürü olarak Denizli'de görevli olduğum dönemde, ihracatçı, sanayici ve ekonominin diğer önemli aktörleri ile birlikte 2003 yılında katıldığım bir seminerde Prof. Dr. Armağan KIRIM (Allah rahmet eylesin) salondakilere özetle bu soruyu sorduğunda, benim de dahil olduğum çoğunluk el kaldırma yöntemi ile sosyal değerlere öncelik veren ikinci seçenekten yana görüş bildirdi. Paradan daha değerli şeylerin olduğunu salonun çoğunluğu ile birlikte onaylamış olmanın iç mutluluğu ile salonu gözlemlerken, Armağan hoca'nın, " sizlerin hiç biri işletme sahibi/patron olamazsınız !   eğer bir firmanız var ise o da yakında batacaktır" sözü ile salonun buz kestiğini ve boncuk boncuk terlediğimi hatırlıyorum. Hoca haklıydı, benimle birlikte ikinci seçenekten yana görüş bildirenler, benim gibi (bankacılar, firmaların finansal yöneticileri vb.) ücretli çalışanlardı, oradaki patronlar ise birinci seçenekten yana görüş bildirmişlerdi.

20 Nisan 2014 Pazar

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Bankacılık sektörüne etkisi

Hareketsiz hesaplardan, Hesap İşletim Ücreti alınacağına ilişkin olarak son zamanlarda basında çıkan haber ve yorumlar üzerine, endişeye kapılan çok sayıda kişinin bankalardaki hareketsiz hesaplarını kapatma telaşına düşmesi ve BDDK tarafından 9 Nisan tarihinde yayımlanan ve bir-iki saat gibi kısa süre içerisinde kurumun internet sitesinden kaldırılan yönetmelik taslağına ilişkin eleştiri ve yorumlar dikkatlerin,  28 Kasımda Resmi gazetede yayınlanan ve 28 Mayıs tarihinde yürürlüğe girecek olan 6502 sayılı "Tüketicinin korunması hakkında Kanunun" a yönelmesine neden oldu.

12 Nisan 2014 Cumartesi

RİSK PRİMİ VE ULUSLARARASI YATIRIMCI İŞLEMLERİ

24 Mart sonrasında yaşanan Uluslararası yatırımcı kaynaklı işlemler sonucunda BIST-100 endeksinde, döviz kurlarında ve gösterge faiz oranında yaşanan değişimleri anlamak için ülke risk priminin göstergesi olan CDS primlerini incelemek gerekir. 

Para girişlerinin  en belirgin etkisini gösterdiği BIST-100 endeksindeki değişimi yakından incelediğimizde; Uluslararası yatırımcı kaynaklı işlemler olarak Ocak 2014 ayında net 1.140,7 Milyon TL çıkış  gerçekleşen BIST (Borsa İstanbul)'de  Şubat ayında 459,5 Milyon TL’lik ve Mart ayında da 1.494,5 Milyon TL’lik alış gerçekleştirmişler, bunu  sonucunda 2013 yılı sonu itibariyle Borsa İstanbul'da % 61,14’e kadar inen Uluslararası yatırımcı payı Mart ayında % 62,91 oranına yükselmiştir.

5 Nisan 2014 Cumartesi

Döviz Kurunun Geleceği

2,3875’ TL’ ya  kadar çıkan USD kurunun seçim öncesinde 2,17-2,25 aralığında dalgalandıktan sonra bu günlerde 2,1130 TL’ ya kadar gerilemesi, akıllara bundan sonraki süreçte Döviz kurunun geleceğinin ne olacağı, daha fazla düşmeye devam edip etmeyeceği sorusunu getirmektedir.

Döviz kurunun geleceğinin ne olacağını sorusunu cevaplayabilmek için, günlük gelişmelere göre meydana gelen küçük dalgalanmaları göz ardı ederek baktığımızda  Döviz kurunun pek çok değişken tarafından belirlendiği görmekteyiz. Ülkemiz ekonomisinin yıllık bazda yaklaşık 60 Milyar dolar lık Cari açık sorununun  bulunması nedeniyle bu açığın finanse edilebilmesi için, TL yatırım enstrümanları  (Tahvil, Bono, Hisse Senedi vb.)’ nın getirilerinin (Faiz, Hisse senedi pirimi, Kar payı ), Döviz bazlı getirisinden (Kur farkı, YP Faizi) daha fazla olmasını gerekmektedir. Yaklaşık son 10 yıllık dönemi dikkate aldığımızda, Döviz fiyatındaki dalgalanma nedeniyle oluşan kısa dönemli periyotlar hariç tutulduğunda, uzun dönemli olarak TL enstrümanlarının getirisi her zaman YP getirisinden fazla olmuştur. Ekonomimizin dengesi, cari açığın finansmanı bunu gerektirmektedir.

2 Nisan 2014 Çarşamba

PAMUKTA LİSANSLI DEPOCULUK VE FİNANSMANI

Pamuk fiyatlarındaki dalgalanma üreticiyi olduğu kadar bu emtiayı kullanan sanayiciyi veya bu emtia üzerinden ticaret yapmakta olanları da rahatsız etmektedir.  Ülkemizde henüz emekleme döneminde olan Lisanslı Depoculuk faaliyetleri PAMUK ürünü için, tüm taraflara ( Üretici, Sanayici ve Tacir) fiyat dalgalanmalarından korunma imkanı vermektedir.


Konuyu gerçek fiyat hareketlerinden örnek vererek anlatmak gerekirse; Ocak 2013 de 3,15 TL/kg olan pamuk fiyatını yeterli bulmayan üretici, Pamuğunu Lisanslı Depoya teslim edip, bunun karşılığında üretilen Elektronik Ürün Senedi (ELÜS)’ Bankaya rehin ederek kullanacağı kredi ile nakit ihtiyacını giderebilir. Pamuk fiyatları beklediği seviyeye yükseldiğinde örneğin Aralık 2013 tarihinde 4,20 TL’ den Pamuğunu sattığında yıllık bazda % 33 oranında gelir elde etmiş, bunun karşılığında bankaya ödeyeceği yaklaşık yıllık % 12 faiz tutarını indirdiğimizde yaklaşık net % 21 kar yapmış olacaktır. Aynı yöntemi Sanayici açısından dikkate aldığımızda Aralık 2013 tarihinde kullanacağı Pamuk için fiyat artışından korunmak isteyecek olan Sanayici, Ocak 2013 tarihinde 3,15 TL/Kg üzerinden aldığı Pamuk’u Lisanslı Depo ya teslim ederek bankadan ELÜS rehini karşılığında kredi  kullanarak hammadde stoğunu finanse edebilir, böylelikle hammadde maliyetini net  % 21 oranında   düşürerek rakiplerine göre fiyat avantajı sağlamış olur. Bu örneği Pamuk fiyatlarının artışından kar sağlamak isteyen Tüccar için de aynı şekilde geliştirebiliriz. 

25 Mart 2014 Salı

FAİZ ORANLARI DÜŞER Mİ ?




Bankacı olmam nedeniyle son zamanlarda "Faiz oranları düşer mi ? " sorusu ile sıkça karşılaşmaktayım. Aslında sorunun soruluş şekli itibariyle faiz oranlarının düşme temennisini ve bu temenniyi destekleyici cevap alma isteğini de barındırmaktadır.  Gerek Ticari işletmesi için gerekse bireysel ihtiyaçları (Konut Kredisi, Tüketici Kredisi vb.) için kredi kullanma ihtiyacı duyan ancak, dört ay öncesine kıyasla mevcut faiz oranlarını yüksek bulanlar,  daha uygun faiz oranı ile kredi kullanabilmek için kredi kullanım taleplerini mümkün olduğu kadar erteliyorlar.



 

20 Mart 2014 Perşembe

SANAL PARA BİTCOİN

Uzak doğuda gelişip hızla kullanım alanı bulan ve bir yıl içinde değeri yaklaşık % 8000 oranında artan sanal para BİTCOİN’ in Aralık 2013 başlarında Çin Devletince, ticari kurumlar tarafından kullanılmasının yasakladığını öğrenmemle birlikte, konuya ilgim artmaya başladı. Çin Merkez Bankasından yapılan açıklamada; Bitcoin’ in sanal bir emtia olduğunu, para birimi gibi yasal bir statüye sahip olmadığını, finansal kurumların Bitcoin fiyatı veremeyeceği, alım-satım yapamayacağı ya da Bitcoin ile ilişkili ürünleri sigortalayamayacağı belirtildi. Temmuz 2013'da Tayland yönetimi sanal para Bitcoin'i yasadışı ilan ederek ülkedeki kullanımını tamamen yasaklamıştı. Çin'in ardından Rusya'da Şubat 2014 de BİTCOİN kullanımını yasakladı

13 Mart 2014 Perşembe

ALTIN FİYATININ GELECEĞİ


Altın fiyatlarının son günlerde artış göstererek İstanbul Altın Borsasındaki gram fiyatının 98 TL ya yükselmesi, akıllara fiyat artışının devam edip etmeyeceği sorusunu getirmektedir.  Altın fiyatının geleceği konusunda sağlıklı analiz yapabilmek için öncelikle, altın fiyatını belirleyen faktörlere bakmamız gerekmektedir.  


Altın fiyatının geleceği

Ülkemizdeki genel algı, düğün zamanları altına talebin arttığı ve bunun sonucunda fiyatının arttığı yönündedir. oysa globalleşen günümüz dünyasında ülkemizde düğün sezonunda artan talebin altın fiyatlarının yükselmesinde pek bir etkisi bulunmamaktadır. 

5 Mart 2014 Çarşamba

BAĞIMSIZ DENETİMİN FİRMA DEĞERİNE KATKISI




Firmalar, gerek maliyeti gerekse muhasebe kayıtlarında daha serbest olmak vb. nedenlerle yasal açıdan zorunla olmadığı sürece Bağımsız Denetim yaptırmamayı tercih ediyorlar. İlk bakışta bu durum firma lehine gibi görülmekle birlikte, karlılığın ve firma değerinin artmasının faaliyetlerini büyütmesiyle, bunun ise daha fazla kaynak temini ile mümkün olacağını dikkate aldığımızda Bağımsız Denetimden kaçınmanın firmanın büyüme potansiyelinden istifade edilmemesi nedeniyle uzun vadede firmanın aleyhine durum yaratacağı açıktır.   

26 Şubat 2014 Çarşamba

HİBE DESTEKLİ YATIRIMLAR


Tarımsal faaliyetlerin ve Kırsal Ekonomik faaliyetlerin geliştirilmesi konusunda % 50-% 65 aralığında HİBE Desteği 2011 yılında beri verilmeye başlandı..  Avrupa  Birliği desteği ile verilmekte olan bu hibelerden yaralanarak faaliyetini geliştirmek isteyenler için aşağıda küçük bir özet çıkarmaya çalıştım.  Özellikle Kırsal Ekonomik Faaliyetlerin çeşitlendirilmesi  ve geliştirilmesi seçeneği altında Turizm, Pastane, Restoran, pansiyon, Otel tesislerinin kurulum ve modernizasyonuna, El sanatlarına, yerel ürünlerin geliştirilmesine ve daha pek çok alana HİBE desteği veriliyor. Bana verilmez diye peşin hükme varmadan önce kurumun web sayfasına girip desteklenen faaliyetleri ve bunlara ilişkin koşulları incelemenizi öneririm.

22 Şubat 2014 Cumartesi

VADE DÜZENLEMELERİNİN BANKACILIK SEKTÖRÜ KREDİLERİNE ETKİSİ

        
Cari açığın azaltılması önlemleri kapsamında yapılan düzenlemelerle, 01.01.2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Bireysel kredilerinde vade kısıtlamasına  ( Taşıt kredilerinde azami 48 Ay, Tüketici Kredilerinde azami 36 Ay), kredi kartlarında ise 01.02.2014 tarihinden geçerli olmak üzere taksit kısıtlamasına gidilmiştir.