Bugün yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin korunması hakkında kanunun 4/6.maddesinde yapılan düzenleme ile tüketici işlemlerindeki şahsi teminatlar adi kefalet olarak kabul edilmiş olup, bu tanımlama ile 28 Mayıs 2014 tarihinden itibaren tüketici işlemlerinde kefil hakkında asıl borçlu ile birlikte yasal takip işlemi başlatılmasının önüne geçilmiştir.
29 Mayıs 2014 Perşembe
24 Mayıs 2014 Cumartesi
KAPİTALİZME FARKLI BİR BAKIŞ
Sermayenin kazancının ülkelerin milli gelir artışından fazla olmasının servetin küçük bir azınlıkta toplanması sonucunu doğuracağını, gelir ve servet bölüşümündeki eşitsizliğin aşırı boyutlara ulaşmasının kapitalizm ve demokrasi için tehdit oluşturduğunu söyleyen Thomas Piketty, "21.Yüzyılda Kapital" isimli kitabında sistemin ve demokrasinin kendisini koruması için bir dizi çözüm önerilerinde bulunmuş.
14 Mayıs 2014 Çarşamba
FİNANSAL YÖNETİMDE ÖZ KAYNAK-BORÇLANMA İKİLEMİ
Yatırımın sermaye
artışıyla mı yoksa borçlanma artışıyla mı finanse edilmesinin firma açısından
daha rasyonel olacağına karar verilmesi, optimum finansal kaldıraç oranına ulaşılması firma açısından hayati önem taşımaktadır. Finansal yönetimde öz kaynak-borçlanma
ikilemi konusunda sağlıklı kararlar verilebilmesi için aşağıda yer alan bir takım
değerlendirmeleri gözden geçirmeliyiz.
1 Mayıs 2014 Perşembe
Finansal Yönetimde Karlılık ve Likidite ikilemi
Ticari bir işletme için birinci öncelik
karlılık mı olmalı yoksa eşitlik, gelir bölüşümünün adil dağılımı, hak, hukuk
adalet, vatan, millet gibi sosyal değerler mi daha öncelikli olmalıdır ? Bankanın Merkez Şube müdürü olarak Denizli'de görevli olduğum dönemde, ihracatçı, sanayici ve ekonominin diğer
önemli aktörleri ile birlikte 2003 yılında katıldığım bir seminerde Prof. Dr. Armağan
KIRIM (Allah rahmet eylesin) salondakilere özetle bu soruyu sorduğunda, benim de
dahil olduğum çoğunluk el kaldırma yöntemi ile sosyal değerlere öncelik veren
ikinci seçenekten yana görüş bildirdi. Paradan daha değerli şeylerin olduğunu
salonun çoğunluğu ile birlikte onaylamış olmanın iç mutluluğu ile salonu
gözlemlerken, Armağan hoca'nın, " sizlerin hiç biri işletme
sahibi/patron olamazsınız ! eğer bir firmanız var ise o da yakında
batacaktır" sözü
ile salonun buz kestiğini ve boncuk boncuk terlediğimi hatırlıyorum. Hoca
haklıydı, benimle birlikte ikinci seçenekten yana görüş bildirenler, benim gibi
(bankacılar, firmaların finansal yöneticileri vb.) ücretli çalışanlardı,
oradaki patronlar ise birinci seçenekten yana görüş bildirmişlerdi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)