24 Mart sonrasında yaşanan Uluslararası yatırımcı kaynaklı işlemler sonucunda BIST-100 endeksinde, döviz kurlarında ve gösterge faiz oranında yaşanan değişimleri anlamak için ülke risk priminin göstergesi olan CDS primlerini incelemek gerekir.
Para girişlerinin en belirgin etkisini gösterdiği BIST-100 endeksindeki değişimi yakından incelediğimizde; Uluslararası yatırımcı kaynaklı işlemler olarak Ocak 2014 ayında net 1.140,7
Milyon TL çıkış gerçekleşen BIST (Borsa İstanbul)'de Şubat
ayında 459,5 Milyon TL’lik ve Mart ayında da 1.494,5 Milyon TL’lik alış
gerçekleştirmişler, bunu sonucunda 2013 yılı sonu itibariyle Borsa
İstanbul'da % 61,14’ e kadar inen
Uluslararası yatırımcı payı Mart ayında % 62,91 oranına yükselmiştir.
BIST tarafından açıklanan, verileri
değerlendirdiğimizde; Mart ayında Uluslararası yatırımcı kaynaklı işlemler olarak en çok net
alış gerçekleşen ilk beş hisse senedinin dört tanesinin Banka hisse
senedi olması, Bankacılık sektörüne uluslararası yatırımcı girişi olduğunu
göstermektedir. Yatırımcıların ilgi gösterdiği dört banka hisse senedi
Mart ayında endekse göre % 8,35-9,81 aralığında daha iyi performans
göstermiştir. Bankacılık sektöründe Ocak ayında yaşanan net 684 Milyon
TL’lik çıkışın ardından Şubat ayında 221 milyon TL net giriş olmuşken
Mart ayında net 1.176 Milyon TL’lik giriş olmuştur. Bankacılık sektöründe Mart
ayında yaşanan Uluslararası yatırımcı kaynaklı işlemler sonucunda bankacılık
sektörü hisse senetleri % 19,3 oranında artarak , BIST-100 endeksinin % 11,5 lik artışının üzerinde değer kazanmıştır. Uluslararası yatırımcıların Banka hisse
senedine yönelmesinde, TCMB’nin mevduat munzam karşılıklarına faiz
ödeyebileceğini açıklayarak bankacılık bilançolarını makro-ihtiyati yöntemlerle
destekleyeceğini açıklaması etkili olmuştur.
Uluslararası yatırımcı kaynaklı işlemlerin BIST'de net alıcı veya satıcı
durumda olması borsa endeksinin yükselmesi ve düşmesini yakından
etkilemektedir.

Uluslararası yatırımcı kaynaklı işlemlerinin yönü üzerinde belirleyici
etkiye sahip olan ülke risk priminin en iyi göstergesi CDS oranlarıdır. CDS
(Credit Default Swap) türkçemizde tam
bir karşılığı olmamakla birlikte Kredi Risk Primi
olarak tanımlanmaktadır.
1995 yılında JP Morgan tarafından
finans dünyasına tanıtılan kavram, bir alacaklının, 3. bir kişiye belli bir
prim ödeyerek, alacağını garantilemesi, alacağının ödenmemesi riskinden
kurtulması anlamına gelmektedir. Yani alacaklının, borçlunun iflas riskinden
kurtulmasıdır.
Bankalardan tüketici kredisi kullanırken
hayat sigortası yapılmasını basit bir CDS uygulaması olarak gösterebiliriz.
Burada kredi kullananın yaşı arttıkça artan riske bağlı olarak sigorta primi
oranı da yükselmektedir.
Uluslararası piyasada CDS primleri ülkelerin beş yıllık
tahvili üzerinden hesaplanmaktadır. CDS primi oranı 200 baz puan olan bir
ülkenin 10 milyon USD lik tahvilin risk primi 200.000 USD iken risk primi 35
baz puan olan ülkenin aynı vade ve tutarlı tahvilin risk primi olarak 35.000
USD ödenmesi yeterli olacaktır.
Bu bilgiler ışığında ülkemize ait risk primini son bir
yılını incelediğimizde;
8 Mayıs 2013 111,66
24 Haziran 2013
240,01
19 Temmuz 2013 185,49
5 Eylül 2013 245,56
16 Ekim 2013 175,51
13 Aralık 2013 192,17
24 Mart 2014 266,00 11 Nisan
2014 205,51
iç ve dış siyasi ve ekonomik gelişmelere göre
dalgalanmakta olduğunu, 24 mart 2014 tarihinden sonra düşen risk algısının
uluslararası yatırımcı açısından TL yatırım enstrümanlarını kısmen cazip
kılması ile ülkemize bir miktar yabancı para girişi olduğunu, BIST-100
endeksinin 30 günlük süreçte % 14,98 artarak 72.736,33' e yükselmesinin ve
gösterge tahvil oranlarının % 9,94' e kadar düşmesinin CDS priminin düşmesi ile
yakından ilgili olduğunu söylemek gerekir.
Ukrayna kaynaklı tırmanan uluslararası gerilime ilaveten, Uluslar arası raiting kuruluşlarından Moody's in 11 Nisan
Cuma günü yaptığı açıklama ile ülkemizin Baa3 olan kredi notunu teyit ederken
görünümü Durağandan Negatife çevirmesi ve gerekçe olarak da artan siyasi
belirsizliğe, küresel likiditenin yatırımcı güvenini azalmasını ve ekonomide
orta vadede büyüme dair belirsizliği göstermesi, risk primi açısından kritik
bir noktada olduğumuzu, dolayısı ile ekonomimizi yönetenlerin faiz düşüşünü yönetirken ince eleyip sıkı dokumaları gerektiğine işaret etmektedir.
Ülkelere göre 5 Yıl Vadeli Tahvillerin CDS baz puan oranları
TÜRKİYE 205 bp
RUSYA 218 bp
BREZİLYA 158 bp
ARJANTİN 1648 bp
BREZİLYA 158 bp
ARJANTİN 1648 bp
ÇİN 85 bp
JAPONYA 48 bp
FRANSA 48 bp
AMERİKA 18 bp
ALMANYA 21 bp
İNGİLTERE 24 bp
NORVEÇ 12 bp
*DEUTSCHE BANK (11.04.2014)
İNGİLTERE 24 bp
NORVEÇ 12 bp
*DEUTSCHE BANK (11.04.2014)
NOT: Yukarıdaki veri ve değerlendirmeler bilgi amaçlı olup, herhangi bir taahhüt içermemektedir.
Cok bilgilendirici, temiz bir dille yazilmis ve benim gibi Bankacilik ile ilgisi olmayan birisinin bile anlayabilecegi bir yazi olmus. Ellerine saglik..
YanıtlaSil