29 Mayıs 2014 Perşembe

Tüketici işlemlerinde Kefil lehine Düzenleme

Bugün yürürlüğe giren  6502 sayılı Tüketicinin korunması hakkında kanunun  4/6.maddesinde yapılan düzenleme ile tüketici işlemlerindeki şahsi teminatlar adi kefalet olarak kabul edilmiş olup, bu tanımlama ile 28 Mayıs 2014 tarihinden itibaren tüketici işlemlerinde  kefil hakkında asıl borçlu ile birlikte yasal takip işlemi başlatılmasının önüne geçilmiştir.   

6502 sayılı Tüketicinin korunması hakkında kanunun, 4.maddesinin 6. fıkrasında, " Tüketici işlemlerinde, tüketicinin edimlerine karşılık olarak alınan şahsi teminatlar, her ne isim altında olursa olsun adi kefalet sayılır. Tüketicinin alacaklarına ilişkin olarak karşı tarafça verilen şahsi teminatlar diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmadıkça müteselsil kefalet sayılır"  hükmü getirilmiştir. Kefalet açısından tüketici lehine köklü değişiklik getiren bu tanımlamanın ne anlama geldiğini daha iyi anlayabilmek için adi kefalet ve Müteselsil kefaleti düzenleyen Borçlar Kanunumuzun 585. ve 586. maddeleri (*) nin karşılaştırmalı olarak incelenmesi gerekir.

Tüketicinin korunmasına ilişkin 6502 sayılı kanunun  yürürlüğe girmesi ve tüketici işlemlerinde alınan şahsi teminatların adi kefalet olarak tanımlaması nedeniyle, 28.05.2014 tarihinden sonra alacaklı öncelikle asıl borçlu hakkında kanuni takip başlatmalı ve var ise  ipotek ve rehinleri paraya çevirmelidir. Tüm bu yasal takip işlemleri sonuçlandıktan sonra tahsil edemediği kısım kalır ise bu tutar için kefil hakkında  kanuni takip başlatabilecektir. Bu düzenlemeden önceki uygulamada, genellikle müteselsil kefil olarak uygulamanın yapıldığını ve alacak vadesinde ödenmediğinde, borçlu ve kefil hakkında sıra gözetmeksizin aynı anda icra takibinin başlatılmakta olduğunu  dikkate aldığımızda,  bu değişikliğin tüketici işlemlerinde kefil lehine çok önemli bir rahatlama getirdiği, alacaklının ise aleyhine olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.

6502 sayılı Tüketicinin korunması hakkında kanunun, Tüketici tanımını (**) tüzel kişiyi de kapsayacak şekilde, tüketici işlemleri tanımını (***da pek çok işlemi kapsayacak şekilde genişletilmesi, tüketicinin alacaklı olduğu işlemlerde karşı tarafça verilen şahsi teminatların diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmadıkça müteselsil kefalet sayılması da yine tüketici lehine bir düzenlemedir. 

Tüketicinin korunmasına ilişkin 6502 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden önce "Tüketici işlemlerinde" müteselsil kefil olarak atılmış olan imzaların da bu hükümden faydalanacağını söyleyebiliriz. Bu tarihten önce kefiller hakkında müteselsilen başlatılan icra takiplerinin düzenlemeden faydalanması içtihatlarla netleşecektir.
  
Bu düzenlemeler, insanların kefil olmaktan eskisi kadar çekinmemesi, daha kolay kefil olması sonucunu ama ayn zamanda kefaletin alacaklılar açısından bir teminat olarak kabul edilmesi vasfını da zaafa uğratacağının  da altını çizmek gerekir. Önümüzdeki dönemde tüketici işlemlerinde asıl borçlunun ödeme kabiliyetinin/alışkanlıklarının yani kredibilitesinin eskisinden daha  önemli hale geleceği muhakkak.


--------------------------------
(*)
MADDE 585-Adi kefalet
Adi kefalette alacaklı, borçluya başvurmadıkça, kefili takip edemez; ancak, aşağıdaki hallerde 
doğrudan doğruya kefile başvurabilir: 
1. Borçlu aleyhine yapılan takibin sonucunda kesin aciz belgesi alınması. 
2. Borçlu aleyhine Türkiye’de takibatın imkansız hale gelmesi veya önemli ölçüde güçleşmesi. 
3. Borçlunun iflasına karar verilmesi. 
4. Borçluya konkordato mehli verilmiş olması. 

Alacak, kefaletten önce veya kefalet sırasında rehinle de güvence altına alınmışsa, adi kefalette kefil, alacağın öncelikle rehin konusundan alınmasını isteyebilir. Ancak, borçlunun iflasına veya kendisine konkordato mehli verilmesine karar verilmişse, bu hüküm uygulanmaz. 

Sadece açığın kapatılması için kefil olunmuşsa, borçlu aleyhine yapılan takibin kesin aciz belgesi alınmasıyla sonuçlanması veya borçlu aleyhine Türkiye’de takibatın imkansız hale gelmesi ya da konkordatonun kesinleşmesi durumlarında, doğrudan doğruya kefile başvurulabilir. Sözleşmede, bu durumlarda alacaklının, önce asıl borçluya başvurmak zorunda olduğu kararlaştırılabilir. 

Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. 

Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir. 


(**)   Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
(***) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,





40 yorum:

  1. Müslüm Bey aydınlatıcı bilgiler için çok teşekkürler. İnşallah bundan sonra asıl borçlunun malları dururken kefilin mallarının haczedildiği durumlar yaşanmaz; şahsen bu tür olayların vicdanları yaraladığına çok şahit oldum.

    Saygılar
    Hasan EKİZOĞLU

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hasan bey, tüketicinin hakkını arayabilmesi için, bilgi sahibi/bilinçli olması gerekmektedir. Umarım buna bir nebze katkımız olur.

      Sil
  2. ipotekli tüketici kredilerinde kredi çeken yerine evimi ipotek verdim. Bu kanun benim içinde geçerlimidir.
    Saygılaımla

    YanıtlaSil
  3. Verdiğiniz İPOTEK borç bitene kadar geçerlidir. Kanunda ipotek açısından bir değişiklik getirilmemiştir. Banka sizin gayrimenkulünüzü ipotek alırken muhtemelen sizi aynı zamanda krediye kefil de yapmıştır. Kefalet sözleşmesini eğer 28.05.2014 tarihinden sonra imzaladıysanız, kefalet açısından kanunun hükümlerinden faydalanırsınız. Borç ödenmezse banka ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla kanuni takibe geçebilir ve ipotekli gayrimenkulünüzü sattırabilir. Ama bunun dışında kefalet imzanıza dayanarak size yönelik başkaca kanuni takip yapabilmesi için (Eğer kefalet sözleşmesini 28.05.2014 tarihinden sonra imzalamışsanız) öncelikle asıl borçlu hakkında kanuni takip yapması ve alacağını asıl borçludan tahsil edemediğini belgelemesi (aciz vesikası) gerekiyor. Umarım borç vadesinde ödenir ve yukarıda bahsettiğim olumsuzlukları yaşamazsınız.

    YanıtlaSil
  4. Verdiğiniz İPOTEK borç bitene kadar geçerlidir. Kanunda ipotek açısından bir değişiklik getirilmemiştir. Banka sizin gayrimenkulünüzü ipotek alırken muhtemelen sizi aynı zamanda krediye kefil de yapmıştır. Kefalet sözleşmesini eğer 28.05.2014 tarihinden sonra imzaladıysanız, kefalet açısından kanunun hükümlerinden faydalanırsınız. Borç ödenmezse banka ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla kanuni takibe geçebilir ve ipotekli gayrimenkulünüzü sattırabilir. Ama bunun dışında kefalet imzanıza dayanarak size yönelik başkaca kanuni takip yapabilmesi için (Eğer kefalet sözleşmesini 28.05.2014 tarihinden sonra imzalamışsanız) öncelikle asıl borçlu hakkında kanuni takip yapması ve alacağını asıl borçludan tahsil edemediğini belgelemesi (aciz vesikası) gerekiyor. Umarım borç vadesinde ödenir ve yukarıda bahsettiğim olumsuzlukları yaşamazsınız.

    YanıtlaSil
  5. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eleştiri ve yorumlarda Banka ismine yer vermemenizi rica ediyorum.

      Sil
  6. Muslum bey arkadasima 2009 yilinda tuketici kredisi icin kefil oldum. Kefalet turunu bilmiyorum. Arkadasim borcunu odememis. Finans sirketi tahsil edemedigi icin benim arabama ve evime haciz islemi baslatacagini soyluyor. Borcluya ulasmalari mumkun. Evleri arabasi var ve devlet memuru. Ondan tahsil edemedigi icin bana haciz gelebilir mi? benim kefaletim adi kefalet sayilir mi? Yoksa once onun mallari ve maasi ile mi tahsil etme yoluna gitmek zorunda mi? Tesekkurler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kefalet işlemi 28.05.2014 tarihinden önce gerçekleştiği için 6502 sayılı kanunun getirdiği korumadan faydalanamayacaksınız. Bankadan veya İcra dosyasından imzalamış olduğunuz sözleşmenin bir kopyasını alabilirsiniz. Sözleşmede müteselsil kefil olarak imzaladığınız yazıyorsa finans kurumu açısından asıl borçlu ile kefiller arasında bir öncelik sırası bulunmayacak, kimden daha hızlı ve kolay tahsil edebilecek durumda ise kanuni takibi onun üzerine yoğunlaştıracaktır. Bu durumda size; Finas kurumu ile görüşerek asıl borçlu üzerine kanuni takibi yoğunlaştırmalarını rica etmenizi ve asıl borçludan alacaklarını tahsil etmelerini kolaylaştıracak bilgileri finans kurumu ile paylaşmanızı öneririm.

      Sil
  7. Borçsuz harçsız (Ne devlet Ne Banka )2014 tarihinde Devrettiğim Ltd. şirketten, Banka 2007 Ticari Kredi Sözleşmesine istinaden mütesesil kefil olarak ben ve ortağımı, devir alan tek kişi Şirket kredi kartı harcamalarını 30.000 TL limitli ödememesi sonucu. 21000 tl lik 2015 harcamasını 40000 TL faizlerle bulan alacağını, bizden talep etti. 4 ad gayri menkulüme ve banka hesap ve kredi kartlarıma haciz bloke geldi.Bankalarda paramız yok ancak g.menkullerimizi satabilirlermi ne zamana kadar. Biz 2 ay önce gelen icra yazısına hiç karşılık vermedik, Esas borçlu iyi niyetli tahmin ediyorum bu borcunu ödeyecek. Ben bu bankaya Devir Sicil ticari gazetesini devrettiğim tarihteki aynı günler içerisinde bilgisini verdim. Bu olaylarda onurum ve grurum kırıldı bu bankaya maddi manevi tazminat davası açsam kazanabilirmiyim. Çünkü yaptıkları etik değildi. Bize Noterden feragatname yaptırtabilrlerdi bizim bilgi boşluğumuzu kullandıkları için.
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
  8. Cihan bey, öncelikle geçmiş olsun. Firmanın ortaklığından ayrılmanızın, firmanıza olan kefaleti sone erdirmediğini, kefaletten caymaya ilişkin olarak ilgili Bankaya yazılı bildirimde bulunmanızdan sonra doğacak risklerden sorumlu olmayacağınızı hatırlatarak öncelikle daha fazla gecikmeden bu yazılı bildirimi yaparak en azından bu günden sonra yapılacak kredi kullandırımlarına kefaletten kurtulmanızı tavsiye ederim. Kefaletten Caydığınıza dair dilekçe yazarak ilgili bankaya imza karşılığı teslim edebilirsiniz.

    Size gönderilen İcra tebligatına yasal süresi içinde itiraz etmemekle iyi yapmamışsınız. İcra tebligatındaki borca ilişkin itirazınızı ve mal beyanınızı süresi içinde İcra dairesine teslim etmeniz iyi olurdu.

    Yazınızda belirttiğiniz gibi Banka aleyhine tazminat talebinde bulunarak olumlu netice alabileceğinizi sanmıyorum. Bu konuda hukuksal danışma yaparak en doğru cevabı alabilirsiniz.

    Alacaklı Bankanın asıl borçludan alacağını tahsil etmesine yardım ederek, aynı zamanda asıl borçluya tesir ederek borcu bir an önce ödemesini sağlayarak bu sıkıntılı durumdan en az zararla kurtulabileceğinizi düşünüyorum.
    Saygılarımla,

    YanıtlaSil
  9. Sayın Müslüm bey.Ortağı Olduğum Limited Şirketi 2014 Mart ayında yeni aldığı bir işten dolayı x Katılım Bankasından nakit değil de malzeme faturası karşılığında malzeme alınan firmalara ödeme yaptı.Tabi bu ödemeyi yapabilmek için Şirketten ödemeler için ipotek istediler. Bu ipoteği şirket ortağı olmayan kişi başkasının evini vekalet alarak kendisi vekalet olarak verdi. sonra işler yolunda gitmedi ipoteği veren kişiye şirket ödeme yaptığı halde bankaya gerekli ödemeler yapılmadı ve banka ipoteği icra yolu ile satışa çıkardı. 03.02.2016 tarihinde satış ilanı verilmiş.Ancak tapu sahibi avukatlarla görüştüğün de eşinin rızasının olup olmadığını sormuş ve ipotek verildiği sırada eşin imzası sanırım ipoteği veren kişi ile bankacı arasındaki ikili ilişkilerden dolayı ya banka huzurunda yada dışarda ipoteği veren kişi tarafından imzalanmış.ve ipotek o şekilde çıkmış. bankdan herhangi bir nakit para alınmamış olup sadece x firmalardan şirkete kesilen malzemelere ait faturalar kendilerine banka tarafından ödenmiştir.
    Bu durumda tapu sahibine gerçekten avukatlarımızın dediği gibi ipotek de usulsuzluk varmıdır. evin satışı dururmu.?
    Evin satışı durduğunda şirketin burdaki sorumluğu ne olacaktır.
    Bu arada ben şirket ortaklığından 5 mart 2015 tarihinde % 50 payımı bütün aktif ve pasifiyle hukuk ve mali yükümlülükleriyle tamamen ortağıma devrettim.
    İpotek verilirken ben başka bir şehirde olduğum için o ildeki bankada imza vermiştim. Olup bitenlerde ipotek verilirken olup bitenden hiç bir haberim ve bilgim yoktu.Ama bankacı ile ipoteği veren kişinin arasının iyi olduğunu biliyorum.
    Benim sorumluluğum ne olacaktır bu durumda.Ayrıca bu durumda hukuki olarak bir sürece girmem gerekirmi.Kredi Elazığda bir banka şubesinden sağlandı ben ise istanbuldaki bir şubeden müteselsil kefil olarak imzaladım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle geçmiş olsun dileğimi iletmek isterim. İpotek alınan gayrimenkul tapuya aile konutu olarak kayıtlı değilse, ipotek işlemi için eş rızasına gerek bulunmuyor. Aile konutu olarak kayıtlı olan gayrimenkulün ipotek işleminde ise eş rızası tapu müdürlüğünde alınır. Bankadan çekilen krediye ayrıca kefil olunmuşsa, firma ortağı dışındaki kişilerin kefaletinin geçerli olması için kefilin eşinden yazılı izin alınması gerekiyor, eğer bu izin bankaca geçerli şekilde alınmadı ise firma ortağı dışındaki kişilerin kefaleti hukuken geçersiz olacaktır.

      Kredi işleminde banka ve diğer finans kurumları krediyi kullana firmaya ve varsa kefillerine kredi sözleşmesi de imzalatırlar. Alacağın kanuni takibe intikal etmesi halinde, ipoteğin dışında bu sözleşmeyi de icra takibine konu yapılır. Sizin sorunuzda ifade ettiğiniz gibi ipoteğin satışının durması halinde Finans kurumu bu sözleşmede imzası bulunan borçlu ve kefiller hakkında icra takibine devam ederek alacağını tahsil etmeye çalışacaktır.

      Eğer kredi sözleşmesinde kefil sıfatıyla geçerli imzanız varsa, firma ortaklığından ayrılmanız sizi kefillikten kurtarmayacaktır. Eski ortağınızla imzaladığınız hisse devir sözleşmesi sizi kefillikten kurtarmayacak, ancak; kefillik nedeniyle uğrayabileceğiniz zararları ondan tazmin etmenize olanak sağlayacaktır.

      Yukarıdaki yorumlarım sizin ifade ettiğiniz verilere dayandığında, eksik/hatalı bilgiye bağlı olarak yorumlarımda da hata olabilir. Sizin bahsettiğiniz gibi konu icra takibi aşamasında olduğundan bu aşamada öncelikle bu konuda tecrübeye sahip avukattan doğrudan destek almanızı tavsiye ederim. Bunun dışında, eğer kredi sözleşmesinde sizin de kefil sıfatıyla geçerli imzanız varsa, bakiye borcun nasıl ödeneceği hususunda rasyonel bir plan oluşturarak finans kurumu ile görüşmenizi tavsiye ederim.

      Sizin tarafı olduğunuz kredi sözleşmesi ticari bir işlemdir. Makaleme konu yaptığım tüketicinin korunmasına ve kefalete ilişkin yasal düzenlemeler sizin tarafı olduğunuz ticari işlemi kapsamamaktadır.

      Saygılarımla,

      Sil
  10. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  11. iyi günler. ben polisim ve eşim öğretmen. eşimin kefilliği ile kredi çektim. asıl borçlu benim eşim ise bana kefil. kredi taksitlerini bir süre ödedikten sonra elde olmayan sebeplerden ve sorunlardan kaynaklı kredimi ödeyemedim. bunun sonucunda aynı kredi den dolayı benim ve eşimin maaşına icra koyuldu. hem asıl borçluya hemde kefile aynı anda icra takibi yapıldığı için yasal sürede itiraz ettim fakat icra dairesince rededildi. 3 aydır hem benden hem de eşimde maaşlarımızın 1/4 ü kesiliyor.
    1- aynı borçtan dolayı hem asıl borçluya hemde kefile icra takibi yapılabilir mi?
    2- itirazım rededildi ne yapmalıyım?
    3- kefil olan eşimin maaşından kesilen tutarı ve icrayı kaldırmak için hangi yolu izlemeliyim.
    yardımcı olursanız çok memnun kalırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle geçmiş olsun dileğimi iletmek isterim. Kredi çekme işleminin hangi tarihte gerçekleştiğini belirtmediğinizden kesin bir çözüm gösteremiyorum.

      Eğer kredi çekme ve kefalet işlemi 28.05.2014 tarihinden sonra gerçekleştiyse, asıl borçlu hakkında kanuni takip sonuçsuz kalmadan kefil hakkında yasal takip başlatılamayacağı gerekçesiyle konuyu mahkemeye taşımanız menfaatinize olacaktır.

      Eğer kredi ve kefalet işlemi bu tarihten önce gerçekleştiyse bankanın borçlu ve kefile aynı anda kanuni takip başlatabileceğini üzülerek belirtmek isterim. Bu durumda ben size bankadan kredi sözleşmesinin tam bir fotokopisini almanızı öneririm. Bu sözleşmedeki eşinizin kefil sıfatıyla atmış olduğu imzanın geçerli olabilmesi için sizin ona izin vermiş olmanız gerekiyor. Eğer sözleşmede kefilin eş rızasına ilişkin bölümlerde eksiklik var ise bu durumda da mahkemeye başvurarak eşinizin kefaletini geçersiz kılabilirsiniz.

      Bunların hiç birisinden çıkış yolu bulamazsanız size bankayla anlaşarak borcunuzu ödeme planına bağlamanızı, bu amaçla Banka Şube Müdürü ile olumlu bir diyalog içine girmenizi tavsiye ederim. Eğer sizin ve eşinizin maaşınızda başkaca haciz yok ise banka size borcunuzu daha rahat ödeyebileceğiniz yeni bir ödeme planı sunabilir kanaatindeyim. Ama bunu yapmazsa bankayı buna zorlayamazsınız. Burada çıkış yolu olarak Şube yöneticisi/eğer olmazsa Banka Genel Müdürlüğüne de yazı yazarak her ikinizin birden maaşının haciz edilmesinin sizi ne denli mağdur etiğini anlatmanızı ve iyi niyetinizi de göstererek onları yeni bir ödeme planına ikna etmeye çalışmanızı öneririm.

      Sil
    2. yanıtınız için teşekkür ederim. sanırım bu şekilde ödemeye devam edeceğiz. emekleriniz için teşekkür ederim.

      Sil
    3. Rica eder, kolaylıklar dilerim.

      Sil
  12. Merhabalar.öncelikle herkese ayrı ayrı detaylı açıklama yapmaya üşenmediğiniz sizi tebrik ve takdir ediyorum.şöyleki 2006 yılında çekilen bir ticari krediye kefil olmam sonucu tam 10 yıl asıl borçlunun borcunu ödememesi sonucu yüksek meblağda bir borç kapıma dayandı.ilk etapta panik halinde itiraz etmekten başka birşey yapamadık.itirazın üzerinden bir yıl sonra tekrar takip kararı ile karşıkarşıyayız.sorum şuki içinci birdefa itiraz etme hakkım varmı? ve bundan sonraki süreçte nasıl bir yol izlemem gerekir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emre Bey, öncelikle geçmiş olsun demek istiyorum. Ben Avukat olmadığım için sizi yanlış yönlendirmek istemiyorum ama bildiğim kadarıyla izah edeyim. Kanuni takip aşamasında yapacağınız itiraz size zaman kazandırır ancak bildiğim kadarı ile haksız çıkmanız halinde icra inkar tazminatı ödemek durumunda kalırsınız. Bu nedenle neye itiraz edeceğinizi çok iyi tahlil etmenizi tavsiye derim.

      Eğer kredi sözleşmesindeki imza size aitse ve sözleşmede hukuki boşluklar/hatalar yok ise borçtan kurtuluşunuz yok demektir. Böyle bir durumda alacaklı kurum ile işbirliği yaparak alacağın asıl borçludan tahsil edilmesine yönelik işe yarar bilgileri alacaklı ile paylaşmanızı eğer asıl borçlunun ödeme gücü tamamen tükenmiş ise uygun bir ödeme planı talep etmenizi öneririm.

      Gerek kanuni takip aşamasındaki itiraz noktaları gerekse kredi sözleşmesinde sizin işinize yarar nitelikte hukuksal boşluk / hata bulunup bulunmadığı konularında hukuksal destek almanızı öneririm.

      Umarım size faydam dokunmuştur.

      Saygılarımla,

      Sil
  13. Merhaba müslüm bey benim sıkıntım bir yabancı uyruklu şahsa kefil oldum şahıs türkiye de şirket sahibi ve çalışma izni bulunmakta borcu ödememiş kendisine tebligat bile yapılmamış direk bana haciz işlemi yapmışlar bunla ilgili ne yapılabilir teşekkür ederi henüz yeni başladı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba öncelikle geçmiş olsun demek isterim. Borca kefalet açısından, asıl borçlunun yabancı olmasının bir önemi yoktur. Burada belirleyici olan husus, Ticari bir krediye mi yoksa Bireysel krediye mi kefil olduğunuzdur. Krediye kefil olurken imzaladığınız sözleşmeye bakarak bunu anlayabilirsiniz. Bankanın gönderdiği İhtarneme de de bu konuda bilgi bulunabilir. Yukarıdaki makalemde konu ettiğim kefil Leh'ine olan düzenleme Bireysel kredilere ilişkin kefaletle ilgilidir.

      Kefil olduğunuz borç hakkı da yeterli bilgiye sahip olmadan konu hakkında daha fazla yorum yaparak sizi yanlış yönlendirmek istemem. Bu konuda uzman kişilerden profosyenel yardım almanızı öneririm.

      Saygılarımla,

      Sil
  14. Merhaba ticari krediye ipotek verip kefil oldum ipotek icin esimden imza Alındı lakin kefaletim icin imza alinmadi gelen icraya itiraz ettim banka itiraz iptal davasi acti cevap dilekcesi yazicaz sizce kisisel olarak bu dertten esimin imzasi olmadigi icin krtulabilirmiyim ev gozumde yok sadece kefaletin gecersiz olmasi yeter

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Barış bey, öncelikle geçmiş olsun demek isterim. 6098 sayılı T.Borçlar Kanununun 584. maddesi kefalette eş rızasını düzenlemektedir. Yol gösterici olması bakımından ilgili maddeyi aşağıda bilginize sunuyorum. Burada belirleyici olan husus, kefalet imzanızın Borçlar kanununun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra atıp atmadığınızdır. Borçlar kanununun yürürlüğe girdiği 1 Temmuz 2012 tarihinden sonra kredi sözleşmesini kefil olarak imzalamışsanız eş rızası yazılı olarak alınmadığı sürece kefilliğiniz geçersiz olacaktır. Burada hukuksal yönden kayıp yaşamamanız için banka tarafından kefilliğinizin geçerli olduğu ileri sürülürken sunulan delilleri, Farkında olmadan eş rızasını verip vermediğinizi ve kefalet imzanızın hangi tarihte atıldığını gözden geçirmenizi ve mutlaka profosyonel yardım almanızı öneririm.

      Umarım yardımım dokunmuştur.
      Saygılar,

      ----------------------------------------------------------

      III. Eşin rızası
      MADDE 584- Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.
      Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil
      kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.
      (Ek fıkra: 28/3/2013-6455/77 md.) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu
      kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.

      Sil
  15. Merhaba eşimin müteselsil kefil olarak imza attığı borçtan ben sorumlu olur muyum? Ben imza atmamışım üzerimdeki mal varlığına her hangi bir zarar gelebilir mi?

    YanıtlaSil
  16. Merhaba Müslüm bey eşimin ikinci mütesesil kefil olarak imza attığı borçtan dolayı bugün evime icra ihtarnamesi geldi ben eş olarak bu borçtan etkilenir miyim? İmza atmadığım halde benim evime icra gelebilir mi? Ve ya üzerimdeki mal varlığına bir zarar gelebilir mi? Saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aylin Hanım, Öncelikle geçmiş olsun demek isterim.

      Eşinizin kefalet imzası nedeniyle sizin mal varlığınıza herhangi bir zarar gelmez. siz imza atmadıkça size ait banka hesaplarına veya gayrimenkuller üzerine haciz konulamaz.

      Eve icra ihbarnamesi geldiyse eşinizin yasal süresi içinde ilgili icra dairesine mal bildiriminde bulunmasını ve varsa borçla ilgili itirazlarını ileri sürmesini ve bu konuda profosyonel yardım almasını öneririm.

      Kefaletlerde eş rızası alınmasına ilişkin yasal mevzuat 1 Temmuz 2012 de yürürlüğe girdi. Eğer bu tarihten sonra eşiniz kefil sıfatıyla imzaladı ve eğer siz de bu kefalete yazılı olarak izin vermediyseniz T. Borçlar Kanununun 584. maddesi gereği bu kefalet hükümsüz kalacaktır. Bu ve benzeri yasal düzenlemelerden faydalanarak menfaatlerinizi korumak için uzman yardımı almanızı öneririm.

      Umarım size faydam dokunmuştur.

      Saygılarımla,


      Sil
    2. Merhaba Müslüm bey bir arkadaşım esnaf kefaletten kiredi çekti ve evimi ipotek ettim artı kefil oldum kirediyi ödemeyip yapılandırdı esnaf Odası benden istiyo vermezsem Haciz işlemi başlatacakmış ne yapmam gerekir

      Sil
    3. Mustafa bey hem ipotek vermeniz hem de kefil olmanız nedeniyle borçtan kurtulmanız ancak ödeme ile mümkün olabilir. Sizin menfaatinize olan borcun asıl borçlu tarafından ödenmesidir. Buna yönelik olarak alacaklı esnaf kefaletle işbirliği yapmanız eğere asıl borçlunun ödeme gücü yok ise borcu ödeme gücünüze göre yapılandırarak taksitler halinde veya makul bir indirimim yaptırarak defaten ödemenizi tavsiye ederim.

      Ödemeyi Kefil Sıfatıyla yapmış olduğunuzu kayda geçirmenizi (Banka dekontuna yazdırmanızı) ve asıl borçlu ileride ödeme gücüne sahip olduğunda bu belgelere göre alacağınızı ondan tahsil etmek için hukuki yollara başvurmanızı öneririm.

      Yukarıdaki önerilerim beyanınız esas alınarak yapılmış olup, ipotek ve kefalet' e ilişkin belge örneklerini de ibraz ederek uzmanından profosyonel yardım almanızı öneririm.

      Sil
  17. Eve haciz gelmesi konusunda, eşinizle birlikte yaşadığınız evdeki eşyalar ikinizin orak varlığı olduğundan eve haciz gelebilir, ama bildiğim kadarı (Avukat olmadığımdan bu konuda bilgim eksik/hatalı olabilir) ile evde kullanımınızda olan ve tek olan ev eşyaları haciz edilemiyor.

    Eve Haciz gelmesi, ekonomik faydadan çok borçluyu psikolojik baskı altına almak amacıyla tercih edilen eski bir yöntem olup, hata yapmamak, menfaatlerinizi korumak için uzman yardımı almanızı öneririm.

    Saygılarımla,

    YanıtlaSil
  18. merhaba ben hacer bayraktar eski boşandığım eşime 5 sene önce 40 binliraya kefil oldum o borcu ödedi kapadı daha sonra gene para çekmiş ama bunda ben kefil değilim başkası kefil bu kişi iflas edince borcunu ödeyememiş ... banka benden sonraki çekilen paralarada beni kefil tutup hakkımda dava acmışlar bu nasıl mümkün ...benim kefil olduğum para ödenmişken nasıl olabiliyor teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hacer Hanım Öncelikle geçmiş olsun demek isterim. Kefil olduğunuz kredinin Tüketici Kredisi olması halinde, kapatılmış tüketici kredisindeki kefalet imzası nedeniyle kefil hakkında İcra takibi yapılamaz. Ancak Kefil olduğunuz kredinin Ticari Kredi, kefil olarak imzaladığınız sözleşmenin ise Genel Kredi Sözleşmesi olması halinde, kefillikten cayıldığına dair bankaya yazılı başvuru yapılana kadar olan kredi kullandırımlarından kefilin sorumluluğu söz konusudur. Ancak; ilk kredi kapandıktan sonra yeni bir kredi sözleşmesi düzenlenmiş ve ikinci kredi bundan sonra kullandırılmış ise o taktirde ikinci krediye ilişkin kefalet sorumluluğundan kurtulmak mümkün olabilir. Bunun için konuya ilişkin tüm belgeleri sunarak konunun uzmanından yazılı mütalaa alarak avukat yardımıyla ve yasal süreleri de gözeterek hukuki yollara başvurmanızı tavsiye ederim.

      Sil
  19. Merhaba ben selim karahan abime
    Kefil oldum daha önceden kredi çekmiş ama ipotek ver mis bende
    Kefil oldum ben kefil olduktan sonra
    Kredi çekmemiş yanı boşuna
    Kefil olmuşum kredileri kefil olmadan once çekmiş kefil oldum
    Para çekmemiş bundan
    Bankaya diyorum benim kefaletini
    Çıkar çıkarmıyor müdürle konuştum
    Çıkarmam diyor
    Halbuki içerdeki yani abinin
    Ipotegi karşılıyor
    Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz
    Ne yapmam gerekiyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kefaletiniz doğmuş ve doğacak borcu kapsadığından kefil olmanızdan önce kullanılmış kredilerden de kefalet limitiniz kadar sorumluluğunuz bulunmaktadır. Bankaya yazılı yazılı olarak Kefillikten çekildiğinizi/caydığınızı bildirmeniz halinde, bu bildirimi yapmanızdan sonra kullanılan kredilerden sorumlu olmazsızın.

      Sil
  20. Slm ticari bir krediye gercekkisi olarak rizkonun farkina varmadan kefil oldum es.riza olmadigindan itiraz ettik bilirkisi 584 sayili maddeyle kefalet es rizasina baglanmistir bu maddenin istisnasi olmak.uzere 6455 sayili kanunla getirilen hususlar ise davali yonunden gecerli degildir degerlendir mesini hangi yonde anlamaliyim cunku hakim kararda ticari kredi niteligi tasidigindan 6455 sayili istisna getirildigi icin davalinin savunmalarini dikkate alinmamistir demistir bu istisnalari arastirmasi gerekmiyormu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Borçlar Kanunu'nun 584. Maddesinde istisnalar aşağıdaki gibi düzenlenmiştir.
      "kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin
      rızası gerekmez.
      (Ek fıkra: 28/3/2013-6455/77 md.) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da
      yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz"

      Sizin durumunuz banlardan hangisine giriyor bilemiyorum

      Sil
  21. Slm birde 5570 sayili banlalar tarafindan yurutulen faiz desdekli kredi nasil bir kredi olup her esnaf alabilirmi kefilligim boyle bir krediyse esimin imzasinin olmamasi ise yaramicak uc kamu bankasida bu krediyi veriyormu benim kefil.oldugum banka internette yaptigim arastirmada vermiyor olabilir saygilarimla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu Düzenleme, Ziraat Bankasının Zirai Kredileri ve Halk Bankasının Esnaf Kefalet Kredilerinden Faiz Sübvansiyonlu (yani Faizin bir kısmının devlet hazinesi tarafından karşılanan) kredileri kapsıyor.

      Sizin Kefil olduğunuz kredinin bu kapsamda olup olmadığının incelenmesi gerekiyor.

      Sil
  22. Öncelikle cevaplar için teşekkürler ben esnaf kefaret kedisine kefil oldum ipotek var taklitleri odememis benim eve haciz koyuldu. Sorum şu evimi satışa çıkarabilir mi bu süreç nasıl işliyor ipotek varken evimi satışa çıkarması kanunen uygun mu?

    YanıtlaSil
  23. sizin kefaletiniz adi kefalet kapsamında olmadığı için, alacalı banka tarafından asıl borçlunun ipotek teminatı var iken müteselsil kefalete istinaden sizin hakkınızda da takip yapabilir.

    Kefil sıfatıyla imzaladığınız kredi sözleşmesinin incelenmesi sizin için faydalı olabilir...

    YanıtlaSil