18 Nisan 2016 Pazartesi

Borca Batıklık ve İflasın Ertelenmesi

Son zamanlarda hızla artan sayıda firmanın "İflasın ertelenmesi" talebinde bulunması bu konuya dikkatlerin yönelmesine neden oldu. Basında çıkan haberleri veri kabul ettiğimizde 1 Ocak -18 Mart 2016 tarihleri arasında 115 firmanın firmanın İflasın ertelenmesi talebinde bulunduğu görülüyor. Bu firmaların arasında, kamuoyunun yakından tanıdığı bir çok firma da var. İflasın ertelenmesi talebinde bulunulması bizim ülkemize özgü bir uygulama olmayıp ABD başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde ekonomik kriz dönemlerinde sıkça başvurulan bir yöntemdir. Gerek İflasın ertelenmesi talebinde bulunanların gerekse bu firmalardan alacaklı olanların bu süreçten zararlı çıkmamak için konuyu tüm yönleri ile öğrenmeleri gerektiğinden iflasın ertelenmesini kendi penceremden ele alarak ilgili taraflara yardımcı olmaya çalışacağım.

Kapsamı; Anonim Şirket ve Limited Şirket gibi gibi tüzel kişiliğe haiz sermaye şirketleri ve Kooperatifler iflas erteleme talebinde bulunabilir. Bunun dışında kalan firmaların ve gerçek kişilerin İflas erteleme talebinde bulunması hukuken mümkün değildir. 

Nasıl ve Nereye Başvurulur; İflasın ertelenmesi talebinde bulunacak firmanın, borca batık olduğunu gösteren mali tablolar ve borca batıklıktan kurtulmaya ilişkin iyileştirme projesi ile, merkezinin ticaret siciline kayıtlı olduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine başvurulması gerekiyor. (T.Ticaret Kanunu M.377).

İflasın ertelenmesi başvurusu alan mahkeme bunu acil ve öncelikli işler kapsamında değerlendirerek talebi hızla karara bağlar. Talebi yerinde bulması halinde iflasın ertelenmesi kararı veren mahkeme firmaya kayyım ataması yapar  ayrıca firmanın mal varlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alır (İcra İflas kanunu 179/a). Borca batıklığın tespiti konusu uzmanlık gerektirdiğinden mahkemeler bu konuda uzman bilirkişiye/kişilere görev verir. Bilir kişi incelemesi sonucunda firmanın borca batık olduğunun tespit edilmesi ve aynı zamanda iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğuna kanaat getirilmesi halinde mahkemece 1 yıl süre ile İflasın ertelenmesi kararı verilebilir ve bu karar birer yıllık sürelerle 4 yıla kadar uzatılabilir. Bu süreç içinde kayyımdan üçer aylık dönemlerde alınacak raporlara ve/veya ihtiyaç duyulduğunda  bilir kişilerden alınacak raporlara istinaden mahkeme her zaman iflas ertelemesi kararını kaldırarak iflas yönünde de karar verebilir.

Borca Batıklık; Firmanın borçlarının toplamının Aktif toplamından fazla olması, başka bir deyişle firmanın öz varlığını yitirmiş olduğunun tespit edilmesi halinde firmanın borca batık olduğu sonucuna varılabilir. Bu hesaplamada firmanın mali tabloları veri olarak alınmaz. Bilirkişi incelemesi sonucunda firmanın sabit kıymetleri, ham madde, mamül stokları, makine ve demirbaşları, alacakları başta olmak üzere tüm aktiflerinin güncel piyasa değerleri ve borçları yeniden belirlenerek hesaplamaya dahil edilir. Ülkemiz uygulamasında fiktif olarak çalışan "Ortaklara borçlar" ve "Ortaklardan Alacaklar" hesaplarının bakiyeleri firmanın borç ve alacaklarını hesabında dikkate alınmamalıdır. Bilirkişi tarafından yapılacak bu hesaplama sonucunda (Aktif toplamının firma borcunun % 50 sini karşılaması gibi ) firmanın borca ağır şekilde batık olduğunun belirlenmesi halinde mahkeme borca batıklıktan kurtulmaya ilişkin iyileştirme projesini dikkate almadan doğrudan İFLAS kararı da verebilir. 

İyileştirme projesi'nin kabul edilebilmesi için ciddi ve gerçekçi olması gerekir. Somut ve gerçekçi verilere dayanmayan, hayalperest planlar mahkemece kabul edilmeyerek doğrudan İFLAS  kararı verilir. Uygulamada pek çok firma, ileride kamudan alacağı ihalelerle firmaya kaynak sağlanmasına dayalı planlar sunmaktadır ki bu tür planlar gerçekçi verilere dayanmadığından kabul edilmemektedir.

Erteleme kararının etkileri; İcra ve İflas kanununun 179/b. maddesinde bu konu düzenlenmiştir. Hakkında İflas ertelemesi kararı verilen firmaya yönelik vergi ve sigorta primi borçları dahil olmak üzere yeni bir İcra takibi başlatılamaz (206. maddenin birinci sırasındaki alacaklar istisna). İflasın ertelenmesi kararından sonra firmanın varlıkları ile hak ve alacakları haciz edilemez. Kararından önce başlatılmış olan icra takipleri ise satış aşamasına kadar devam eder. İflas ertelemesi kararı, alacaklı bankaların kendi nezdinde bulunan mevduat hesaplarından borca mahsup etmesini engellememektedir. 

Kefillerin durumu; İflasın ertelenmesi kararı ile İcra işlemlerine karşı hukuksal koruma altına giren firmanın, gerek Bankalara gerekse piyasaya olan borçları için, firma ortakları veya üçüncü kişilerce kefalet teminatı da verilmişse, iflas ertelemesi kararı sadece sermaye şirketleri için verilebildiğinden, iflas ertelemesi kararı bu kefiller için geçerli olmayacaktır. Gerek İflas ertelemesi talebinde bulunacak firmaların gerekse bu firmalardan alacaklı olan banka ve diğer piyasa firmalarının bu hususu iyi değerlendirmesi gerektiği kanaatindeyim.

Zamanlamanın Önemi; Stokları, Alacakları ve Banka hesapları haciz edilmiş firmanın iyileştirme projesini uygulaması ve kendini borca batıklıktan kurtarması fiilen mümkün olamamaktadır. İflasın ertelenmesini talep edecek firmaların, haklarında henüz hiç bir icra takibi başlamadan gerekli belgelerle Asliye Ticaret Mahkemesine başvurmasında fayda var. İflasın ertelenmesi talebinde bulunan firmanın üretimi/faaliyetlerini aksamadan devam ettirmesi halinde borca batıklıktan kurtulması için beklenti oluşturulabilir kanaatindeyim. İflas ertelemesi talebi ile birlikte üretim faaliyetini de durduran firmanın bankalar ve piyasa nezdinde itibarı tamamen tükendiğinden bu firmaların yeniden kaynak sağlayarak borca batıklıktan kurtulması çok zor.

Kötü niyetli talepler; İflasın ertelenmesi talebinde bulunan firma, alacaklıların haciz baskısından kurtulup, rahat nefes alarak İyileştirme projesini uygulayarak düze çıkmak için girişim başlatmış olsa da, iyi niyetli borçluyu korumak için hukuk sistemimize konulan bu düzenlemenin bu süreçte firmanın içinin tamamen boşaltılması amacıyla kötü niyetle de kullanılması da mümkündür. Kötü niyetli olabilecek bu tür girişimlere karşı alacaklıların da uyanık olması ve  haklarını korumaya yönelik önlemleri alması gerekiyor. Giderek artan sayıda firmanın İflasın ertelenmesi talebinde bulunmaya devam etmesi halinde bunun piyasadaki güveni ortadan kaldırarak durgunluğu tetiklemesinden endişe edebiliriz. 

Bankalar kredi verirken firmaların mali tablolarını inceleyerek borca batıklık durumunu önceden öngörebilme avantajına sahipler. Ancak; piyasaya mal satan firmaların açık hesap çalışacakları tüm firmalardan mali tablolarını alarak tahlil etmesi ve/veya maddi teminatlar talep etmesi fiilen mümkün olamamaktadır. İflasın ertelenmesi kararı alınması halinde bundan en fazla zararı, bu firmadan alacaklı olan ve ellerinde hiç bir teminatı olmayan firmalar görmektedir. Bankalar açısından risk ise, firmadan aldıkları mali tabloların gerçeği yansıtmaması halinde mali tahlil sistemlerinin yanılması sonucunda firmanın borca batıklık durumunun öngörülememesi ile ortaya çıkmaktadır.

Bağımsız denetime tabi olacak firma kapsamının genişletilmesi ve bağımsız denetimden geçmiş son üç yıla ait mali tabloların firmanın web sayfasında ilan edilmesinin piyasada şeffaflaşmaya imkan sağlayacak ve açık hesap mal satacak firmaların, müşterisi hakkında doğru bilgiye sahip olarak isabetli kararlar vermelerine olanak sağlanmış olacaktır. Web sayfalarında yayınlanacak mali tabloların firmalarda doğru analiz edilebilmeleri için, finansal yönetim işinin ehil kişilere yaptırılması, bankalarda ise tecrübenin hakkının yenmemesi gerekmektedir. Tecrübesiz bankacılar, hedef baskısının da etkisi ile firmanın borca batık olduğunu göremeyerek bankanın parasının batmasına neden olabilecekleri gibi, panikleyerek firmanın batmasına neden olabilecek süreci de tetikleyebilirler. 

Unutmayalım ki tecrübe çok pahalıdır ve o tecrübenin elde edilebilmesi için pek çok bedelin ödenmesi gerekir...

Müslüm Oymak
Bankacı
S.Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi



NOT;Yukarıda yer alan bilgi ve yorumlar bilgilendirme amacıyla verilmiş olup, unvan ve görevimle ilgisi bulunmamaktadır. Tarafların; T.Ticaret Kanunu 376 ve 377. maddeleri ile İcra ve İflas Kanununun 179. maddeleri başta olmak üzere yasal mevzuatı ve ilgili mahkeme kararlarını incelemelerini ve uzman kişilerden yardım almalarını tavsiye ederim.

Yararlanılan Kaynaklar;
http://www.turkhukuksitesi.
http://www.adaletbiz.
http://www.ticaretkanunu.

2 yorum:

  1. Ali Kemal Ektaş; elinize sağlik müdür bey.Güncel bir konu da aydinlattiginiz icin kendi adima tesekkur ederim. Bankalar icin bu konudaki en buyuk sorun asimetrik bilgi . Alt baslik olarak da ahlaki tehlike.. Yazinin sonunda dediginiz gibi tecrubenin fiyatina paha bicilemez. Bir hocam derdi ki.. kundura ustalarinin ufacik bir tamir icin sizce normal olmsyan fiyat istemesi dogaldir. cunku o pratik is sadece o anki çalışma nin urunu degil gecmisin tecrubelerinin birikimlerinin de ürünü. Selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ali Kemal bey, yapıcı yorumunuz için teşekkür ederim. Hocanız çok güzel söylemiş ...

      Sil