23 Ağustos 2014 Cumartesi

TÜKETİCİLERDEN FAİZ DIŞINDA ALINACAK ÜCRET, KOMİSYON VE MASRAFLARA İLİŞKİN YÖNETMELİĞİ TASLAĞI

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, uzun zamandan beri beklenmekte olan, tüketicilerden faiz dışında alınacak ücret, komisyon ve masraflara ilişkin Yönetmelik taslağını nihayet 21 Ağustos 2014 tarihinde yayınlayarak ilgili tarafların görüşüne sundu. Taslağı incelediğimde ilk bakışta dikkatimi çeken hususları  ve konuya ilişkin değerlendirmelerimi paylaşmak istedim.

Tüketicilerden faiz dışında alınacak ücret, komisyon ve masraflara ilişkin yönetmelik taslağı ile getirilen en önemli değişiklik kanaatimce, Bankaların tüketicilerden alabilecekleri ücret ve komisyonların, bu yönetmelik ekinde yer alan listedekilerle sınırlandırılmış olmasıdır. Daha önce bu konuda herhangi bir kısıtlama olmadığından, her bankanın kendince uygun gördüğü isim altında çok farklı komisyon ve masraf alındığına tanık oluyorduk. Bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile kaldırılacak olan ücret kalemleri listesini incelediğimde (Kiralık kasa ziyaret ücreti, Bozuk para tümleme ücreti, kendi hesabına para yatırma ücreti vb.) bankaların      bu konudaki yaratıcılığının sınır tanımadığını düşünüyorum. 

BDDK tarafından yayınlanan yönetmelik taslağının 6.maddesi ile, finans kuruluşları tarafından ücretlendirilecek işlemler 5 grupta sınıflandırılmış ve yönetmelik ekinde yer alan listede yazılı olan 20 adet hizmet dışında herhangi bir ürün veya hizmet için tüketicilerden ücret talep edilmesi önlenmiştir. Bu listede yer almayan bir ücret kaleminin oluşturulması BDDK nın izinine bağlanmıştır.

Tüketicilerden faiz dışında alınacak ücret, komisyon ve masraflara ilişkin yönetmelik taslağı ile, bir takvim yılı içinde ücretlerde % 20 nin üzerinde artış yapılması, ilgili tüketicinin izinine bağlanmış, % 20 nin altındaki artışların, tüketiciye en az otuz gün önce bildirilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Bildirim ve onay yükümlülüğü süreklilik arz eden (Kiralık kasa vb) işlemler için geçerlidir. Fatura tahsilatı, para transferi gibi anlık işlemlerde ücret tahsil edilmeden önce tüketicinin onayının alınması yeterli görülmüştür.   

Bana göre, tüketicilerden faiz dışında alınacak ücret, komisyon ve masraflara ilişkin yönetmelik taslağı ile getirilen diğer önemi değişiklik de, tüketicilere kullandırılacak kredilerden tahsis ücreti dışında başaka her ne ad altında olursa olsun başka bir ücret talep edilmesinin (İpotek/rehin tesisi ile ekspertiz işlemlerinde bankalarca üçüncü kişilere ödenen ücret tüketiciden talep edilebilecektir) yasaklanması ve kredi tahsis ücretinin kullanılan kredi ana parasının binde beşini aşamayacak şekilde sınırlandırılmasıdır.  

Peşin komisyon/masraf uygulaması, tüketicinin düşük faizli kredi kullandığı algısı ile yanılmasına neden olduğundan istismara çok açık bir konudur. Bu kapsamda olmak üzere sıfır faizli kredi kullanabileceğine (peşin maktu bir komisyon alınması karşılığında) ilişkin mesajlar pek çoğumuzun cep telefonuna gelmiştir. Peşin komisyonun, kullanılan kredi ana parasının binde beş ile sınırlandırılması, tüketicinin kredi maliyetlerini daha kolay mukayese etmesine, bankalar arasında daha isabetli karar vermesine imkan verecek bir düzenleme olduğunu düşünüyorum.

Kredi kartları açısından "Tüketicilerden faiz dışında alınacak ücret, komisyon ve masraflara ilişkin yönetmelik taslağı"nı incelediğimizde, kart çıkaran kuruluşlar, yıllık üyelik aidatı tahsil etmedikleri bir kredi kartı ürünü müşterilerine sunmak zorunda bırakılmışlar, bunun dışındaki kredi kartları için  içerdikleri özelliklere göre belirlenen tutar kadar yıllık olarak ücretlendirmede serbest bırakılmışlar, sadece ek kartlar için  asıl kartın yıllık üyelik ücretinin yarısını geçemez hükmü getirilmiştir. 

Kanımca kredi kartlarının yıllık üyelik ücretinde de limite oranlama yönteminin tercih edilmesi daha doğru olacaktı. Tüketici kredilerinde nasıl ki peşin komisyon tutarı için kredi tutarına göre binde beşlik sınırlandırma getirildi ise, kredi kartlarında da yıllık üyelik ücretinin kredi kartının limitine oranlanması mesela, limiti 2.500 TL ya kadar olan kredi kartları için yıllık üyelik aidatının 10 TL ile sınırlandırılması, bunun üzerindeki limitlerde ise binde beş'i geçemez kısıtlamasının  getirilmesinin daha yerinde olacağı kanaatindeyim. Limite oranlanmış yıllık üyelik ücreti uygulamasının, tüketiciyi gereksiz yere yüksek limit talep etmekten bir nebze alıkoyacağını düşünüyorum.

Yönetmelik taslağının kredi kartı açısından getirdiği bir diğer önemli yenilik de, kesintisiz olarak en az yüz seksen gün süreyle hareket görmeyen kredi kartlarının hareketsiz kart olarak tanımlanması, bu kartlardan hareketsiz kaldığı müddetçe yıllık üyelik ücreti talep edilememesi ve bankalara da bu nitelikteki kredi kartlarını müşteriye bilgi vererek kapatma hakkı verilmesidir.

Tüketicilerin geniş olarak yakındığı Hesap İşletim Ücreti uygulanası, "Tüketicilerden faiz dışında alınacak ücret, komisyon ve masraflara ilişkin yönetmelik taslağı" ile yasal hale gelmiş, alınacak ücrette oransal veya rakamsal kısıtlamaya gidilmemiş, ancak tüketicinin lehine olmak üzere burada hesap bazlı uygulamadan müşteri bazlı uygulamaya geçilmiştir. Yeni düzenlemeye göre, tüketicinin bankada birden fazla hesabı olması halinde, her bir hesabı için ayrı ayrı Hesap İşletim Ücreti alınamayacak, her müşteriden, sahip olduğu hesap sayısından bağımsız olarak, müşteri bazında bankanın belirlediği dönemlerde tek bir ücret tahakkuk ve tahsil edilecek.

Tüketicilerden faiz dışında alınacak ücret, komisyon ve masraflara ilişkin yönetmelik taslağını genel olarak incelediğimde, finans kurumları ile tüketici menfaatleri arasında denge tutturulmaya çalışıldığını görmekteyim. Tüketicilerin menfaatlerini korumaya çalışırken, bankaların kar etmek zorunda olan ticari müesseseler olduğu ve güçlü mali yapıya sahip olmalarının ekonomimiz için vazgeçilmez öneme sahip olduğunu dikkatten kaçırmamalıyız. Bu dengenin korunmasının tüm yükünün kamu otoritesine bırakılmaması, her şeyin en ince ayrıntısına kadar mevzuatla düzenlenmesi yerine piyasanın şeffaf ve rekabetçi olmasının gözetilmesinin taraflar (Tüketici ve Bankalar) açısından daha olumlu sonuçlar vereceğini düşünüyorum. Tüm bankaların güncel masraf ve komisyon bilgilerinin yeni tebliğdeki sınıflandırmaya uygun olarak bir arada yer aldığı tabloların tüketicinin kolayca ulaşabileceği yerlerde duyurulmasının bu anlamda katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Müslüm Oymak
Bankacı

1 yorum:

  1. Küresel sisteme Türk Milletinin paraları kaptırıldıktan sonra mı? Bu göz boyamaktan başka nedir ki! Yıllardır eski bir bankacı olarak isyan ediyorum. İnsanlarımız gereksiz yere borçlandırıldılar, masraf, komisyon, işlem adı altında bir elleri müşterinin cebinden çıkmadı bankaların. Bu mücadelemden dolayı, kaynakların bireysel kredi yerine üretime, ihracata ve istihdam sağlayan alanlara aktarılmasını istememden dolayı işimi kaybettim. Hatta dünde şu kadar adet insanı, toplamda şu kadar tutar bireysel kredi hedefine maruz kaldım. BDDK, Bankalar Birliği iki yıldır bütün dünyanın seyrettiği videolarımı sanki hiç duymazmış gibi kulaklarını kapattılar, gözlerini yumdular Akbank'ı korudular. Adıma yazılı talimatım olmadan 171000-TL konut, 75000-TL Taşıt, 15000-TL İhtiyaç kredisi onayladılar. İşsiz olduğumu bile bile bunu yaptılar. Yazılı talimatımı sordum Akbank'a cevapsız kaldılar. BDDK ve Bankalar Birliğine suç duyusunda bulundum kayıtsız kaldılar.

    Önder K.
    Bilirkişi, Deneyimli Bankacı ve Finans Uzmanı , Kişisel Gelişim, İletişim Uzmanı, Yazar, Yazılı Tiyatro Gösterisi

    YanıtlaSil