Hareketsiz hesaplardan, Hesap İşletim Ücreti alınacağına
ilişkin olarak son zamanlarda basında çıkan haber ve yorumlar üzerine, endişeye
kapılan çok sayıda kişinin bankalardaki hareketsiz hesaplarını kapatma telaşına
düşmesi ve BDDK tarafından 9 Nisan tarihinde yayımlanan ve bir-iki saat gibi
kısa süre içerisinde kurumun internet sitesinden kaldırılan yönetmelik
taslağına ilişkin eleştiri ve yorumlar dikkatlerin, 28 Kasımda Resmi
gazetede yayınlanan ve 28 Mayıs tarihinde yürürlüğe girecek olan 6502 sayılı "Tüketicinin
korunması hakkında Kanunun" a yönelmesine neden oldu.
20 Nisan 2014 Pazar
12 Nisan 2014 Cumartesi
RİSK PRİMİ VE ULUSLARARASI YATIRIMCI İŞLEMLERİ
24 Mart sonrasında yaşanan Uluslararası yatırımcı kaynaklı işlemler sonucunda BIST-100 endeksinde, döviz kurlarında ve gösterge faiz oranında yaşanan değişimleri anlamak için ülke risk priminin göstergesi olan CDS primlerini incelemek gerekir.
Para girişlerinin en belirgin etkisini gösterdiği BIST-100 endeksindeki değişimi yakından incelediğimizde; Uluslararası yatırımcı kaynaklı işlemler olarak Ocak 2014 ayında net 1.140,7
Milyon TL çıkış gerçekleşen BIST (Borsa İstanbul)'de Şubat
ayında 459,5 Milyon TL’lik ve Mart ayında da 1.494,5 Milyon TL’lik alış
gerçekleştirmişler, bunu sonucunda 2013 yılı sonu itibariyle Borsa
İstanbul'da % 61,14’ e kadar inen
Uluslararası yatırımcı payı Mart ayında % 62,91 oranına yükselmiştir.
5 Nisan 2014 Cumartesi
Döviz Kurunun Geleceği
Döviz kurunun geleceğinin ne
olacağını sorusunu cevaplayabilmek için, günlük gelişmelere göre meydana gelen
küçük dalgalanmaları göz ardı ederek baktığımızda Döviz kurunun pek çok değişken tarafından
belirlendiği görmekteyiz. Ülkemiz ekonomisinin yıllık bazda yaklaşık 60 Milyar
dolar lık Cari açık sorununun bulunması
nedeniyle bu açığın finanse edilebilmesi için, TL yatırım enstrümanları (Tahvil, Bono, Hisse Senedi vb.)’ nın getirilerinin
(Faiz, Hisse senedi pirimi, Kar payı ), Döviz bazlı getirisinden (Kur farkı, YP
Faizi) daha fazla olmasını gerekmektedir. Yaklaşık son 10 yıllık dönemi dikkate
aldığımızda, Döviz fiyatındaki dalgalanma nedeniyle oluşan kısa dönemli
periyotlar hariç tutulduğunda, uzun dönemli olarak TL enstrümanlarının getirisi
her zaman YP getirisinden fazla olmuştur. Ekonomimizin dengesi, cari açığın finansmanı
bunu gerektirmektedir.
2 Nisan 2014 Çarşamba
PAMUKTA LİSANSLI DEPOCULUK VE FİNANSMANI
Pamuk fiyatlarındaki dalgalanma üreticiyi olduğu kadar bu emtiayı kullanan sanayiciyi veya bu emtia üzerinden ticaret yapmakta olanları da rahatsız etmektedir. Ülkemizde henüz emekleme döneminde olan Lisanslı Depoculuk faaliyetleri PAMUK ürünü için, tüm taraflara ( Üretici, Sanayici ve Tacir) fiyat dalgalanmalarından korunma imkanı vermektedir.


Konuyu gerçek fiyat hareketlerinden örnek vererek anlatmak gerekirse; Ocak 2013 de 3,15 TL/kg olan pamuk fiyatını yeterli bulmayan üretici, Pamuğunu Lisanslı Depoya teslim edip, bunun karşılığında üretilen Elektronik Ürün Senedi (ELÜS)’ Bankaya rehin ederek kullanacağı kredi ile nakit ihtiyacını giderebilir. Pamuk fiyatları beklediği seviyeye yükseldiğinde örneğin Aralık 2013 tarihinde 4,20 TL’ den Pamuğunu sattığında yıllık bazda % 33 oranında gelir elde etmiş, bunun karşılığında bankaya ödeyeceği yaklaşık yıllık % 12 faiz tutarını indirdiğimizde yaklaşık net % 21 kar yapmış olacaktır. Aynı yöntemi Sanayici açısından dikkate aldığımızda Aralık 2013 tarihinde kullanacağı Pamuk için fiyat artışından korunmak isteyecek olan Sanayici, Ocak 2013 tarihinde 3,15 TL/Kg üzerinden aldığı Pamuk’u Lisanslı Depo ya teslim ederek bankadan ELÜS rehini karşılığında kredi kullanarak hammadde stoğunu finanse edebilir, böylelikle hammadde maliyetini net % 21 oranında düşürerek rakiplerine göre fiyat avantajı sağlamış olur. Bu örneği Pamuk fiyatlarının artışından kar sağlamak isteyen Tüccar için de aynı şekilde geliştirebiliriz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)