Dava
aşamasında haklılığını en iyi bir şekilde anlatamayanların, davayı kaybettikten
sonra eksik inceleme nedeniyle davayı kaybettiklerinden yakındıklarını veya
böyle sonuçlanacağını bilseydi hiç dava açma yoluna başvurmayacağını söylediklerini
sıkça duyarız. Bu ve benzeri yakınmaları en aza indirmenin yolunun Uzman Görüş
Mütalaasından faydalanmaktan geçtiği değerlendirildiğinden bu konuda aşağıdaki hususların
bilinmesinin faydalı olacağını düşünüyorum.
Tanımı: Uzman Görüş Mütalaası, tarafların Mahkeme
önünde Bilirkişi dışında Uzmanından bilimsel nitelikli görüş alarak ve bu
görüşleri bir rapor halinde düzenlettirerek iddia ve savunmalarını güçlendirdikleri
ve ispata çalıştıkları hukuksal bir belgedir.
Başka bir ifadeyle, dava öncesi ya da dava esnasında tarafların iddiasını
veya savunmasını teknik açıdan ispat kabiliyetini güçlendirmek amacıyla
konusunda bilgili ve tecrübeli uzmanlardan bireysel olarak ya da kanuni
vekilleri (avukat) aracılığıyla talep ettikleri, delil niteliğindeki rapora Uman Görüş Mütalaası denir.
Yasal Dayanak: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun Uzman görüşü başlıklı 293. Maddesi,
“ (1) Taraflar, dava
konusu olayla ilgili olarak, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler. Sadece bu
nedenle ayrıca süre istenemez.
(2)
Hâkim, talep üzerine veya resen, kendisinden rapor alınan uzman kişinin davet
edilerek dinlenilmesine karar verebilir. Uzman kişinin çağrıldığı duruşmada
hâkim ve taraflar gerekli soruları sorabilir.
(3) Uzman kişi çağrıldığı duruşmaya geçerli
bir özrü olmadan gelmezse, hazırlamış olduğu rapor mahkemece değerlendirmeye
tabi tutulmaz.”
Hükümlerini içermekte
olup, yukarıda yer alan düzenlemeyle “Uzman Görüş Mütalaası” yasal bir delil türü
kabul etmiştir. Buna göre, tarafların gerek özel ve teknik bilgiyi gerektiren
hususlarda ve gerekse hukuki sorunlar ile ilgili olarak her zaman Uzman Görüş Mütalaasına
başvurulabileceğini açıkça kabul etmiştir.
Ne Zaman: Taraflar, dava öncesi aşamasında, dava konusu yapmayı
düşündüğü konudaki haklılık durumunu gözden geçirerek ona göre pozisyonunu
belirlemek, dava aşamasında ise iddia ettikleri ya da savundukları hususun
desteklenmesi veya adli makamlar tarafından alınan bilirkişi raporunda gözden
kaçmış, hesap ve işlem hatası yapılmış, eksik veya yanlış değerlendirilmiş hususlar
olduğunu düşündüklerinde, Uzman Görüş Mütalaası alma yoluna gitmektedir. Mahkemece
görevlendirilen Bilirkişi tarafından hazırlanan raporun gerçeği yansıtmadığını düşünen
taraf 6100 sayılı kanunun 293.maddesi gereğince uzmanından bilimsel mütalaa
alabilir. Uzman Görüş Mütalaasının, Bilirkişi Raporundan önce bilirkişinin
değerlendirmesine sunulmak üzere veya bilirkişi raporundan sonra, bilirkişi
raporundaki hata ve çelişkileri ortaya koymak amacıyla alınması da
mümkündür. Uzman Görüş Mütalaası bir nevi Bilirkişilik kurumunun otokontrol
sistemi sayılabilir.
Bağlayıcılığı: Bilirkişi raporu takdiri deliller arasında sayılmış
olup, Dava dosyasındaki diğer deliller gibi bilirkişi raporu da mahkemenin
takdirine bırakılmıştır. Bununla birlikte çözümü, uzmanlığı özel veya teknik
bilgiyi gerektiren hâllerde hakimler bilirkişiye başvurdukları için genellikle
kararlarını da bilirkişi raporlarına dayandırmaktadırlar. Mahkemenin
görevlendirmiş olduğu bilirkişi raporu ile tarafların kendi seçecekleri uzmandan
alacakları Uzman Görüş Mütalaası arasında bağlayıcılık yönünden hiçbir fark
bulunmamakta olup her ikisi de mahkeme nazarında takdiri deliller arasında yer
almaktadır.
Talep Kolaylığı: Hukuk
Muhakemeleri Kanunu’na göre, Mahkeme gerek taraflardan birinin talebi üzerine
gerekse kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşüne başvurabilir. Bilirkişi
incelemesi yapılabilmesi için Hakim’in bu yönde bir karar vermesi ve seçtiği
Bilirkişiyi görevlendirmesi gerekmektedir. Uzman Görüş Mütalaasına ise Hakim
kararına gerek olmaksızın taraflarca serbestçe başvurulabilir. Ancak bu nedenle
Mahkemeden ayrıca süre istenemez. Talep eden taraf uygun görmesi halinde Uzman
kişiden aldığı Uzman Görüş Mütalaasını Mahkemeye kendisi sunar. Uzman
Görüş Mütalaası sonucunu kendi menfaatine uygun göremeyen taraf bu mütalaayı
Mahkemeye sunmak zorunda değildir.
Ücret: Taraf bilirkişisi veya özel
bilirkişilik diye de adlandırılan Uzman Görüş Mütalaasına başvuracak taraf, bu
konudaki gerekli masrafları kendisi karşılamak zorundadır. Ödenecek Ücret
konusunda herhangi bir tarife bulunmamakta olup, hizmet bedeli taraflar arasında
yapılacak görüşmelerle serbestçe kararlaştırılabilir. Talep eden tarafın Uzman Görüş
Mütalaası için yaptığı giderler yargılama giderleri içerisinde sayılmadığından Mahkemeden
veya karşı taraftan talep etmesi söz konusu değildir.
Saygılarımla,
Müslüm Oymak
Emekli Banka Müfettişi ve Müdürü
NOT: Yukarıdaki açıklamalar bilgilendirme amaçlı olup herhangi bir taahhüt içermemektedir. Uzmanından durumunuza uygun profesyonel yardım almanızı öneririm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder