Günlerden bir gün, köylerden
birinde, adamın birinin eşeği, kuyunun birine düşmüş. Niye düşer, nasıl düşer sormayın. Eşek bu. Düşmüş işte. Belki kör bir kuyuydu, ağzı tahtayla kapatılmıştı belki, üzerine de toprak dökülmüştü. Zamanla tahta çürümüş, zayıflamış, toprakta
biten otları yemek isteyen eşeğin ağırlığını çekememiş ve güm.
Hayvancık saatlerce acı içinde kıvranmış, bağırmış kendi dilinde. Ayıptır
söylemesi, anırmış yani. Sesini duyan sahibi gelip bakmış ki vaziyet kötü. Zavallı eşeği kuyunun dibinde
melul mahzun bakınıyor. Üstelik yaralanmış. Karşılaştığı bu durumda kendini eşeği kadar zavallı hisseden adamcağız
köylüleri yardıma çağırmış.
Ne yapsak, ne etsek, nasıl çıkarsak soruları havada kalmış. Sonunda karar verilmiş ki, kurtarmak için çalışmaya değmez. Tek çare, kuyuyu
toprakla örtmek. Ellerine aldıkları küreklerle etraftan kuyunun içine toprak atmışlar.
Zavallı hayvan, üzerine gelen
toprakları, her seferinde silkinerek dibe dökmüş. Ayaklarının altına aldığı toprak sayesinde her an biraz daha yükselmiş ve
sonunda yukarıya kadar çıkmış.
Köylüler ağzı açık bakakalmış...
2008 yılında başlayan global krizin tetiklediği sorunlarla baş etmek için AB ve IMF desteğine bel bağlayan ve sürekli olarak kemer sıkmakla meşgul olan komşumuz Yunanistan ekonomik krizi, kör kuyunun kıyısında otlamakta olan hikayedeki eşeği anımsatıyor. Halk sürekli kemer sıkmaktan bunaldığından son seçimlerde halka kemer sıktırmamayı vadeden syriza hükümetini başa getirdi. Ama yeni hükümet İMF ve AB ile yaptığı görüşmelerde hedeflediği sonucu alamayınca AB nin talep ettiği kemer sıkma önlemlerini 5 temmuzda halk oyuna götürmeye karar verdi ve Yunanistan ekonomik krizi yeni bir aşamaya gelmiş oldu.
Syriza hükümetinin halk oyuna başvurma hamlesini, hikayemizdeki eşeğin kuyuya yuvarlanmasına neden olan kenardaki son ota uzanmasına benzer sonuçlar doğurması olası gözüküyor. Halk oylamasında evet çıkması, mali destek için AB ve İMF nin talep ettiği tedbirlerin uygulanmasının halk tarafından kabul edilmesi halinde de Yunanistan ekonomik krizi devam edecektir. Yunan halkını ciddi kemer sıkma önlemleri bekliyor. Bu durumda ekonomik daralma ve artan işsizlik vb. olumsuzluklara karşı mevcut ekonomik sistem içinde devam edebileceği öngörülebilir.
Syriza hükümetinin halk oyuna başvurma hamlesini, hikayemizdeki eşeğin kuyuya yuvarlanmasına neden olan kenardaki son ota uzanmasına benzer sonuçlar doğurması olası gözüküyor. Halk oylamasında evet çıkması, mali destek için AB ve İMF nin talep ettiği tedbirlerin uygulanmasının halk tarafından kabul edilmesi halinde de Yunanistan ekonomik krizi devam edecektir. Yunan halkını ciddi kemer sıkma önlemleri bekliyor. Bu durumda ekonomik daralma ve artan işsizlik vb. olumsuzluklara karşı mevcut ekonomik sistem içinde devam edebileceği öngörülebilir.

Bir ülkenin iflas edecek olması ilk defa yaşan bir durum değil. Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) 1800-2012 yılları arasında gerçekleşen temerrütlere yönelik araştırması, son iki yüzyılda 83 ülkenin iflas ettiğini Avrupa kıtasındaki 47 ülkeden 22'sinin iflastan kurtulamadığını ortaya koyuyor. Benim hatırladım en yakın tarihli devlet iflası 2001 yılında bizimle benzer bir krize giren Arjantinin borçlarını ödememesi/ödeyememesi ile yaşanmıştı. Yine hatırladığım kadarı ile, Arjantinde bu dönemde bir çok iç olaylar/gerilimler yaşanmıştı. Bu ülkenin dış borçlanma itibarını hala tam olarak kazandığı söylenemez. Globalleşmenin arttığı günümüzde ise bir ülkenin iflas etmesinin etkilerinin o ülke ile sınırlı kalmayacağını, Yunanistan ekonomik krizinin global boyutta başka krizleri de tetikleyebileceğini söylemek için kahin olmaya gerek yok.

Aslında Yunanistan ın ekonomisinin krize girmesinin ve bir türlü çıkamamasının nedenlerinden biri de AB nin verdiği mali desteklerdir. Yunanistanın AB ye girdiği 1981 yılında kişi başı milli geliri 2.991 $ iken bu gün 22.886 $ a yükselmiştir. Bunda AB sürecinde verilen mali desteklerin yanı sıra, GSYH nın % 317 ine yükselen dış borçlanma da etkili olmuştur. Krizdeki yunanistanda 2,6 milyon emeklinin almakta olduğu emekli maaşlarının ortalaması 943,8 EURO ile ülkemizin çok üzerindedir.
Unutmayalım ki dipte olmanın da iyi tarafı vardır ! Bundan sonra gideceğiniz tek istikamet var, dipten kuvvet alarak yukarı çıkmak.
Hayat, bazen bizim de üzerimize abanır. Toz toprakla örtmeye çalışanlar çok olur. Bunlarla baş etmenin tek yolu, yakınıp sızlanmak değil, düşünüp silkinmek ve kurtulmak, aydınlığa adım atmaktır.
Kör kuyuda olsak bile...
Müslüm Oymak
Bankacı
Yararlanılan kaynaklar ;
1999 yılı Aralık ayının son günlerinde (Millennium öncesi) nüfusu 20000 civarında olan Edirne ilimize 40 km mesafede bir Yunanistan'ın bir ilçesinde bir kaç gün bulundum ve gördüğüm manzara karşısında şaşırmıştım. Bulunduğum her gün ikindi saatlerinde Kamusal alanlar kapanıyor ortalık şıkır şıkır giyimli insanlarla dolup taşıyar bütün eğlence mekanları dolup taşıyordu, Ozamanlar ''bravo adamlar çalışmasını da eğlenmesini de iyi biliyor'' diye düşünmüştüm. Sonradan anladık ki el parasıyla beslenmişler, üretmeden tüketmişler. üretmeden tüketenlere ibret olsun. İnşallah komşumuz bu durumu silkinerek atlatır. Eline saglık üstad güzel bir benzetme olmuş ESK
YanıtlaSil